Was heißt »Land« auf Türkisch?

Das Substantiv »Land« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • kara
  • memleket
  • ülke
  • eyalet
  • toprak

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Ein Land ohne Bordell ist kein Land.

Genelevi olmayan bir ülke, ülke değildir.

Die Schweiz ist ein neutrales Land.

İsviçre tarafsız bir ülkedir.

Dieses Land ist ungefähr zweimal so groß wie Japan.

Bu ülke Japonya'nın yaklaşık iki katı kadar.

Dieses Land wird durch die Industrie gestützt.

Bu ülke sanayi tarafından destekleniyor.

Italien ist ein sehr schönes Land.

İtalya çok güzel bir ülke.

Reis wächst in warmen Ländern.

Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.

Die Schweiz ist ein schönes Land.

İsviçre güzel bir ülke.

Verglichen mit Amerika oder China ist Japan ein kleines Land.

Amerika veya Çin ile kıyaslandığında, Japonya küçük bir ülke.

Japan ist ein schönes Land.

Japonya güzel bir ülkedir.

Japan ist ein reiches Land.

Japonya, zengin bir ülkedir.

Die Vereinigten Staaten sind ein großes Land.

ABD büyük bir ülkedir.

Der König regierte das Land.

Kral ülkeyi yönetti.

Deutschland ist ein kaltes Land.

Almanya soğuk bir ülkedir.

In keinem anderen Land kommen Erdbeben so häufig vor wie in Japan.

Başka hiçbir ülkede Japonya'daki kadar sıklıkla deprem olmaz.

China ist ein großes Land.

Çin büyük bir ülkedir.

Polen ist ein großes Land.

Polonya büyük bir ülkedir.

Wegen der Hektik und des Großstadtlärms, haben wir manchmal Lust aufs Land zu gehen.

Metropollerin gürültüleri ve telaş yüzünden bazen canımız kırsala gitmek istiyor.

Spanisch wird in den meisten südamerikanischen Ländern gesprochen.

İspanyolca, Güney Amerika'daki birçok ülkede konuşulur.

Er besaß einst sehr viel Land.

Bir zamanlar onun bir sürü arazisi vardı.

In vielen Ländern ist die lebenslange Freiheitsstrafe die Höchststrafe.

Birçok ülkede en yüksek ceza ömür boyu hapistir.

Mir gefällt dein Land.

Senin ülkeni seviyorum.

Wie lange sind Sie in diesem Land gewesen?

Ne kadar süredir bu ülkedesiniz?

Brasilien ist ein großes Land.

Brezilya büyük bir ülke.

Jedes Land, in dem Betteln ein Beruf ist, wird schlecht regiert.

Dilenciliğin meslek olduğu her ülke kötü yönetilir.

Dies ist ein schönes Land.

Bu güzel bir ülkedir.

In diesem Land regiert auf subtile Weise eine Art von Faschismus.

Bu ülkede bir tür faşizm incelikle hüküm sürüyor.

Karl Marx sagte: "Proletarier aller Länder, vereinigt euch!"

Karl Marx "Dünyanın bütün işçileri, birleşin!" dedi.

Die Ukraine ist ein großes Land.

Ukrayna büyük bir ülkedir.

Armenien ist ein bergiges Land.

Ermenistan dağlık bir ülkedir.

Die Türkei ist ein schönes Land.

Türkiye güzel bir ülkedir.

In der Stadt zu leben, ist etwas gänzlich anderes, als auf dem Lande zu wohnen.

Şehirde yaşamak şehir dışında yaşamaktan tamamen farklı bir şeydir.

Ich will nicht mehr in diesem Land leben.

Ben artık bu ülkede yaşamak istemiyorum.

In unserem Land ist diese Art von Diskriminierung nicht sehr verbreitet.

Ülkemizde bu tür bir ayrımcılık çok yaygın değildir.

Leute, die in der Stadt leben, wissen nicht, wie angenehm es ist, auf dem Land zu leben.

Köyde ne güzel yaşıyorlar.

Leute, die in der Stadt wohnen, wissen nicht, wie angenehm es ist, auf dem Land zu wohnen.

Şehirde yaşayanlar köyde yaşamanın ne kadar keyifli olduğunu bilmezler.

Russland ist ein nordisches Land.

Rusya bir Nordik ülkesidir.

Im Herbst fliegen viele Vögel in wärmere Länder.

Sonbaharda, birçok kuş daha sıcak ülkelere uçar.

Keiner will mein Land erwähnen.

Kimse benim ülkemden söz etmiyor.

Kanada ist ein sehr kaltes Land.

Kanada çok soğuk bir ülke.

Das Land ist zu einem riesigen Gefängnis geworden.

Ülke koskocaman bir hapishaneye döndü.

Russland ist eines der Länder in der Welt, in denen die meisten Morde begangen werden.

Rusya dünyada en çok cinayet işlenen ülkelerden biridir.

Dies ist ein Land des Mittleren Ostens.

Burası bir orta doğu ülkesi.

Dieses Land ist schwierig zu regieren.

Bu ülkeyi yönetmek zor.

Japan ist abhängig von den arabischen Ländern bezüglich des Öls.

Japonya petrol için Arap ülkelerine bağımlı.

Ein demokratisches Land wird von einem Ministerpräsidenten und seinem Kabinett regiert.

Demokratik bir ülke, bir başbakan ve kabinesi tarafından yönetilir.

Tom hat sein Land verraten.

Tom ülkesine ihanet etti.

Gute Nacht und guten Flug ins Land der Träume.

İyi geceler ve rüyalar âlemine iyi yolculuklar.

Amerika ist das reichste Land der Welt.

Amerika dünyada en zengin ülkedir.

Israel ist ein sehr kleines Land.

İsrail çok küçük bir ülkedir.

Das ist nicht dein oder mein Land. Das ist unsere Welt!

Bu senin, ya da benim ülkem değil. Bu bizim dünyamız!

Sie können ein Land zerstören, aber sie können nicht den Willen eines Vaters zerstören, der bereit ist, alles zu tun, um seine Kinder glücklich zu machen, trotz der Welt die sie umgibt.

Bir Ülkeyi yok edebilirsiniz, ancak çocuklarını mutlu etmek için her şeyi yapmaya istekli bir babanın iradesini yok edemezsiniz, çevrelerindeki dünyaya rağmen

Kommt, lasst uns eine Phantasiereise machen ins Land der Träume! Gute Nacht!

Gelin beraber hayalimizde rüyalar diyarına bir yolculuk yapalım! iyi geceler!

Segne Gott die Amerikaner, die wir am heutigen Morgen verloren. Spende Er ihren Familien Trost. Wache Gott weiterhin über dieses Land, das wir lieben.

Allah bu sabah kaybettiğimiz Amerikalıları kutsasın. Ailelerini yatıştırsın. Allah bu sevdalısı olduğumuz ülkeye gözkulak olsun. Amin.

Jeder hat das Recht, das Land zu verlassen.

Herkesin ülke dışına çıkmaya hakkı vardır.

In einigen Ländern mit muslimischen Mehrheiten ist die Wahrscheinlichkeit einer Weiterbildung für Mädchen geringer als für Jungen.

Müslüman çoğunluğa sahip bazı ülkelerde genç kızların genç erkeklere göre yüksek öğrenim ihtimali daha düşüktür.

Das Land braucht deine Hilfe.

Ülkenin yardımına ihtiyacı var.

Portugal ist kein islamisches Land.

Portekiz bir İslam ülkesi değildir.

In diesem Lande gibt es keine Homosexuellen.

Bu ülkede hiç homoseksüel yok.

Frankreich ist das größte Land in Westeuropa.

Fransa, Batı Avrupa'nın en geniş ülkesidir.

Deutschland ist ein großes Land.

Almanya büyük bir ülkedir.

Ich will nicht, dass mein Land Mitglied der Europäischen Union wird.

Ülkemin Avrupa Birliği üyesi olmasını istemiyorum.

Ein Land zu regieren ist nicht einfach.

Bir ülkeyi yönetmek kolay değildir.

Ich plane, im Sommer aufs Land zu fahren.

Yazın köye gitmeyi düşünüyorum.

An dem Manöver haben fünf Länder teilgenommen.

Tatbikata beş ülke katıldı.

Den öffentlichen Medien zufolge hat die vietnamesische Regierung am Donnerstag den Sperrzustand über ein Dorf von 10 000 Einwohnern verhängt, womit Vietnam das erste Land außer China ist, in dem eine Massenquarantäne angeordnet wurde.

Kamu medyasına göre, Vietnam hükümeti Perşembe günü 10.000 kişilik bir köye tecrit uygulayarak Vietnam'ı Çin dışında toplu karantina uygulayan ilk ülke yaptı.

Dieses Land hat eine reiche Kultur.

Bu ülkenin zengin bir kültürü var.

Synonyme

Acker:
tarla
Bo­den:
yer
zemin
Dorf:
köy
Er­de:
Dünya
yer
zemin
Ge­biet:
alan
arazi
bölge
çevre
ihtisas alanı
ihtisas sahası
mıntıka
saha
yöre
Grund:
temel
Im­mo­bi­lie:
gayrimenkul
taşınmaz
Land­schaft:
manzara
peyzaj
Na­ti­on:
millet
ulus
Re­gi­on:
bölge
mıntıka
Schol­le:
yaldızlı pisi balığı
Staat:
devlet

Antonyme

Berg:
dağ
Bund:
cemiyet
dernek
perde
Ge­bir­ge:
sıradağ
Groß­stadt:
büyükşehir
metropol
Ko­lo­nie:
koloni
müstemleke
sömürge
Meer:
deniz
See:
göl
Stadt:
kasaba
kent
şehir
Was­ser:
alkollü içki
maden suyu
sıvı
su
sular

Türkische Beispielsätze

  • Amerika Birleşik Devletleri'nde 50 eyalet vardır.

  • Tom'un eşyaları kara borsadan aldığını işittim.

  • Sizin için kara elmas, kandan daha değerli değil mi?

  • Hava, kara bulutlar ile kaplanıyor.

  • Kara kara düşünüyordu.

  • Deniz kaplumbağası ile kara kaplumbağası arasında ne fark vardır?

  • Türkiye gelişmiş bir ülke.

Übergeordnete Begriffe

Er­de:
Dünya
yer
zemin
Staat:
devlet

Untergeordnete Begriffe

Eng­land:
İngiltere
Est­land:
Estonya
Feu­er­land:
Ateş Arazisi
Ateş Toprakları
Finn­land:
Finlandiya
Is­land:
İzlanda
Lett­land:
Letonya
Neu­see­land:
Yeni Zelanda
Schott­land:
İskoçya
Staat:
devlet
Stadt­staat:
şehir devleti
Thai­land:
Tayland

Land übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: Land. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2023, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Synonyme] OpenThesaurus-User: Land. In: OpenThesaurus – Das freie Wörterbuch für Synonyme, 2023, [online] openthesaurus.de, CC BY-SA 4.0
  3. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 1215618, 340828, 342313, 379932, 442195, 474420, 517370, 533830, 562383, 568382, 580705, 629299, 753279, 759473, 899779, 922787, 1133314, 1682544, 1768802, 2250818, 2381114, 2694588, 2967277, 2994370, 3063553, 3419069, 3440974, 3541733, 3541740, 3541741, 3659126, 3661818, 3711101, 3834766, 3834767, 4867041, 4890465, 4996732, 5176929, 5244065, 5388602, 5388681, 5594213, 5823718, 5882364, 5962775, 6382654, 6461986, 6714788, 6851746, 6924292, 6942882, 6982484, 7447348, 7722698, 7901198, 8154901, 8247204, 8441917, 8492952, 8559173, 8631304, 9491602, 9790288, 10456236, 11406799, 835963, 1202380, 4404466, 5009840, 7769934, 8191761 & 8319132. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR