Was heißt »schla­fen« auf Türkisch?

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Ich muss schlafen gehen.

Uyumam lazım.

Er schläft wie ein Baby.

Bebek gibi uyuyor.

Ich will schlafen.

Uyumak istiyorum.

Mein Vater schläft oft beim Fernsehen ein.

Babam sıklıkla televizyon izlerken uykuya düşer.

Ich habe gestern Nacht überhaupt nicht schlafen können.

Ben dün gece hiç uyuyamadım.

Die Katze schläft auf dem Tisch.

Kedi masanın üzerinde uyuyor.

Ich habe seit Tagen nicht geschlafen.

Günlerdir uyumadım.

Ich kann nicht gut schlafen.

İyi uyuyamıyorum.

Tom hat vergangene Nacht nur drei Stunden geschlafen.

Dün gece Tom sadece üç saat uyudu.

Ich habe nur zwei Stunden geschlafen.

Ben sadece iki saat uyudum.

Ich kann das Licht nicht einschalten. Der Säugling schläft.

Lambayı yakamam. Bebek uyuyor.

Ich schlief neun Stunden.

Ben dokuz saat uyudum.

Ich werde in meinem Zimmer schlafen.

Odamda uyuyacağım.

Wenn wir schlafen, wird unsere Atmung ruhiger.

Uyuduğumuz zaman nefesimiz sakinleşir.

Sie schlief ein paar Stunden.

Birkaç saat uyudu.

Ich habe einige Nächte lang nicht geschlafen.

Birkaç gece boyunca uyumadım.

Am Tag schläft es sich nicht so angenehm wie in der Nacht.

Gündüz uyumak geceleri olduğu kadar rahat değildir.

Ich kann schlafen, wo immer ich bin.

Her zaman olduğum yerde uyuyabilirim.

Hast du mit ihr geschlafen?

Onunla uyudun mu?

Sie hat mit ihrem Chef geschlafen.

Patronuyla uyudu.

Hast du mit der Frau geschlafen?

Şu kadınla uyudun mu?

Der Hund schläft.

Köpek uyuyor.

Ich schlafe noch nicht.

Henüz uyumuyorum.

Das Baby schlief in der Wiege ein.

Bebek beşikte uyuyakaldı.

Die Gäste schlafen in diesem Zimmer.

Konuklar bu odada uyuyor.

Tom hat im Zug geschlafen.

Tom trende uyudu.

Sie schlafen.

Uyuyorlar.

Alle haben geschlafen.

Herkes uyuyordu.

Versuche ein wenig zu schlafen.

Biraz uyumaya çalış.

Jetzt schlaf endlich!

Hadi uyu artık.

Tom schlief unruhig.

Tom, rahat uyuyamıyor.

Ich habe keine Zeit, um zu schlafen.

Uyumak için vaktim yok.

Er schläft nicht.

O uyumaz.

Gestern bin ich um zehn schlafen gegangen.

Dün saat 10'da uyumaya gittim.

Ich konnte wegen Magenschmerzen nicht schlafen.

Mide ağrısından uyuyamadım.

Lass uns so Seite an Seite schlafen, aber bitte verlass mich nicht, Mutter.

Böyle yatalım yan yana, ne olur bırakma beni annem.

Hat er gut geschlafen?

O, iyi uyudu mu?

Willst du nicht schlafen?

Uyumak istemiyor mu?

Tom schlief im Büro.

Tom ofisinde uyudu.

Nachts schlafe ich nicht.

Geceleyin uyumuyorum.

Ich werde im Haus meiner Tante schlafen.

Ben teyzemin evinde uyuyacağım.

Meine Schwester ist sehr müde, weil sie wenig geschlafen hat.

Kız kardeşim çok yorgun çünkü az uyudu.

Hast du mit ihm geschlafen?

Sen onunla yattın mı?

Wie schläfst du des Nachts?

Gece nasıl uyuyorsun?

Tom hat im Bus geschlafen.

Tom otobüste uyudu.

Ob ich schlafe oder wach bin, ich denke stets an dich.

Uyuyor olsamda uyanık olsamda, ben hep seni düşünüyorum.

Guten Morgen zusammen! Habt ihr gut geschlafen und schön geträumt?

Herkese günaydın! İyi uyudunuz mu ve güzel rüyalar gördünüz mü?

Ich schlafe um 23 Uhr.

Saat 23’te uyuyorum.

Um 23 Uhr schlafe ich schon längst.

Saat 23' te çoktan uyumuş oluyorum.

Noch einmal schlafen und dann ist Ostern. Gute Nacht und süße Träume.

Bir kere daha uyuyacağız ve sonra Paskalya. İyi geceler ve tatlı rüyalar.

Ich lese noch etwas, bevor ich schlafen gehe.

Uykudan önce bir şeyler okuyorum.

In jener Nacht konnte ich nicht schlafen.

O gece uyuyamadım.

Tom schlief ein, ehe Maria nach Hause kam.

Maria eve gelmeden önce Tom uykuya daldı.

Die Kinder müssen mehr schlafen.

Çocukların daha çok uykuya ihtiyacı vardır.

Ich habe zu lange geschlafen.

Ben çok uzun uyudum.

Ich schlafe nie.

Ben asla uyumam.

Sie schläft im Auto.

O, arabada uyuyor.

Alle anderen schlafen.

Başka herkes uyuyor.

Sie dachten, ich schliefe.

Onlar uyuduğumu düşünüyorlardı.

Ich schlief in Toms Bett, während er weg war.

Tom uzaktayken yatağında uyudum.

Heute konnte ich nicht gut schlafen.

Bugün uykumu güzel alamadım.

Tom schlief fast 14 Stunden.

Tom neredeyse 14 saat uyudu.

Ich habe auf dem Sofa geschlafen.

Kanepede uyudum.

Ich sehe, dass er noch schläft.

Onun hâlâ uyuduğunu görüyorum.

Synonyme

er­ken­nen:

algılamak

idrak etmek

fi­cken:

sikişmek

sikmek

lie­ben:

sevmek

pim­pern:

çiftleşmek

ru­hen:

dinlenmek

istirahat etmek

schnar­chen:

horlamak

träu­men:

düş görmek

rüya görmek

trei­ben:

açmak

açtırmak

şekillendirmek

sikişmek

sürmek

sürüklenmek

yapmak

yeşermek

yeşertmek

Antonyme

wach:

uyanık

Türkische Beispielsätze

• Sanmayın ki bu saatte kalkıyorum ya da jimnastik yapıyorum. Yok, yok. Ben sadece uyumak için yerleşmeye uğraşıyorum. İyi geceler.

• Onunla sevişmek istiyorum.