Was heißt »treiben« auf Türkisch?

Das Verb »treiben« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Ich treibe jeden Tag eine Stunde Sport.: Her gün bir saat spor yaparım.
Warum treibst du ein falsches Spiel, um meine Gedanken zu erfahren?: Benim düşüncelerimi öğrenmek için neden oyun oynuyorsun?
Was hat Tom an den Rand des Bankrotts getrieben?: Tom'u iflasın eşiğine getiren nedir?
Unser Alter ist wie eine riesige Welle im Meer. Wer sich von ihr tragen lässt, treibt obenauf. Derjenige, der gegen sie kämpft, geht unter.: Yaşımız denizdeki dev bir dalga gibidir. Kendini onun akışına bırakan, üstünde seyir eder. Ona karşı mücadele eden, batar.

Tom'un onu neden yapmak zorunda olduğunu biliyor musun?
Her şeyi kendim yapmak zorundayım.
Tom'un onu yapmak için iyi bir sebebi vardı.
Bunu seninle yapmak istiyorum.
Tom her zaman onu yapmak istedi.
Rüyalarını gerçekleştirmek için kesinlikle bir şey yapmak gerekir: Uyanmak!
Hayatında daha hiç sahip olmadığın bir şeyi istiyorsan, hayatında şimdiye kadar daha hiç yapmadığın bir şeyi yapmak zorundasın.
O alışveriş yapmak zorunda.
Bir şeyi yapmak isteyen bir yol bulur. İstemeyen ise mazeret.
Tom artık onu yapmak zorunda değil.
Seni mutlu eden şeyi yapmak için asla çok yaşlı değilsin. Hayatın sonunda kimse sana teşekkür etmeyecek. Sadece birini memnun et! Kendini!
Gerçekten onu yapmak zorunda mıyız?
Tom, şimdi bir şey yapmak zorunda.
Ne yapmak istediğimi bilmiyorum.
Biri bir şey yapmak zorunda.
Tom' un yaptığını yapmak, cesaret ister.
Evde tadilat yapmak istiyorum.
Onu ben de yapmak istemiyorum.
Öyle yapmak niyetinde değilim.
Çeviri yapmak içimden gelmiyor.