Was heißt »Ort« auf Türkisch?

Das Substantiv »Ort« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • yer

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Der Ort, wo du geboren bist, bezeugt dein Los, der Ort, wo du stirbst, deinen Erfolg.

Doğduğun yer şansını, öldüğün yer başarını gösterir.

Wo ist der schönste Ort der Welt?

Dünya'daki en güzel yer neresi?

Cuzco ist einer der interessantesten Orte der Welt.

Cuzco, dünyada en çok ilgi çeken yerlerden birisi.

Wozu brauchst du denn an so einem dunklen Ort eine Sonnenbrille?

Böyle karanlık bir yerde güneş gözlüklerine neden ihtiyacın var ki?

Vögel können Tausende von Kilometern fortfliegen und kommen jedes Jahr an denselben Ort zurück.

Kuşlar binlerce kilometre uzağa uçup, her yıl aynı yere dönebilirler.

Ich war an keinem dieser Orte.

Bu yerlerden hiçbirine gitmedim.

Du solltest deine Wertsachen an einem sicheren Ort aufbewahren.

Değerli eşyalarını güvenli bir yerde saklamalısın.

Der Ort war völlig verlassen.

Yer tamamen terk edilmişti.

Er war zur falschen Zeit am falschen Ort.

Yanlış zamanda yanlış yerde oldu.

Ich hatte einen solchen Ort noch nie zuvor gesehen.

Daha önce böyle bir yer görmemiştim.

Ich möchte an einem abgeschiedenen Ort leben.

Gözlerden uzak bir yerde yaşamak istiyorum.

Ich würde gern jeden Ort auf Erden besuchen.

Dünya'nın her yerini görmek isterim.

Mit dir ist jeder Ort ein Paradies.

Seninle her yer bir cennettir.

Heimat ist kein Ort. Heimat ist ein Gefühl.

Vatan bir yer değil. Vatan bir duygudur.

Heimat ist kein Ort. Heimat ist ein Gefühl!

Vatan dir yer değildir. Vatan bir duygudur!

Eine bittere Wahrheit: Für Menschen mit einem empfindlichen und guten Herz, ist die Welt ein schwieriger Ort.

Acı bir gerçek: Dünya hassas ve iyi kalpli insanlara göre, zor bir yerdir.

Eine bittere Wahrheit: Für Menschen mit einem empfindlichen und guten Herz ist die Welt ein schwieriger Ort.

Acı bir gerçek: Dünya hassas ve iyi kalpli insanlara göre zor bir yerdir.

Acı bir gerçek ama "Dünya hassas kalpler için cehennemdir."

Gib auf, dein Glück an dem Ort zu suchen, an dem du es verloren hast!

Kaybettiğin yerde mutluluğunu aramaktan vazgeç!

Die Sehnsucht nach einem geliebten Menschen ist wie Heimweh nach Zuhause. Nur ist es kein fester Ort, sondern der Platz an seiner Seite.

Sevilen bir insana duyulan özlem, yuvaya duyulan özlem gibidir. Sadece bu sabit bir yer değil, onun yanında ki yerdir.

Der Tod ist leider unausweichlich und immer traurig. Aber ich glaube, wir werden uns alle wiedersehen, an einem wunderschönen Ort.

Maalesef ölüm kaçınılmaz ve her zaman çok üzücü. Ama bence hepimiz birbirimizi çok güzel bir yerde tekrar göreceğiz.

Was für ein Ort ist Boston wirklich?

Boston gerçekten nasıl bir yer.

Synonyme

As­pekt:
görünüm
görünüş
Be­reich:
alan
bölüm
çevre
kesim
muhit
saha
sektör
Dorf:
köy
Flä­che:
satıh
yüzey
Fleck:
leke
Ge­mein­de:
cemiyet
topluluk
Ho­ri­zont:
çevren
göz erimi
ufuk
Markt:
çarşı
pazar
Nest:
yuva
Platz:
alan
meydan
saha
Punkt:
nokta
Raum:
feza
uzay
Re­gi­on:
bölge
mıntıka
Sek­tor:
sektör
Sied­lung:
insan yerleşimi
Sphä­re:
küre
Stadt:
kasaba
kent
şehir
Stand:
durma
duruş
Stand­ort:
konum
lokasyon
Stel­le:
basamak

Türkische Beispielsätze

  • Et yer misin?

  • İnekler ot yer.

  • Uzanabileceğim bir yer var mı?

  • Kaplanlar ne yer?

  • Bugün sabahleyin tren o kadar doluydu ki boş bir yer bulamadım ve tüm yol ayakta durmak zorunda kaldım.

  • İnsan yemek için yaşamaz, tam tersi yaşamak için yer.

  • Et yer misiniz?

  • Bugün çok güzel bir yer keşfettim.

  • Asteroid kuşağı Mars ve Jüpiter yörüngeleri arasındaki bölgede yer almaktadır.

  • Onun babası haftada iki kez orada yemek yer.

  • Tom her sabah çiğ soğan yer ve sonra Puma gibi pis kokar.

  • Bu yer hâlâ boş mu?

  • Koyunlar ot yer.

  • Arılar ne yer?

  • Sincaplar fındık yer.

  • Köpekbalıkları balık yer.

  • Vay canına, ne kadar çok yer gezmişsin!

  • Tom, serçe gibi yer.

  • Bu proje çok para yer.

  • Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer.

Übergeordnete Begriffe

Be­reich:
alan
bölüm
çevre
kesim
muhit
saha
sektör
Werk­zeug:
alet
araç

Untergeordnete Begriffe

Bür­ger:
vatandaş
Ge­burts­ort:
doğum yeri
Sied­lung:
insan yerleşimi
Stand­ort:
konum
lokasyon

Ort übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: Ort. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2023, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Synonyme] OpenThesaurus-User: Ort. In: OpenThesaurus – Das freie Wörterbuch für Synonyme, 2023, [online] openthesaurus.de, CC BY-SA 4.0
  3. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 9036252, 369818, 923586, 973858, 1194357, 2080466, 2195474, 2198826, 3327112, 3707166, 4790478, 6031615, 6333196, 6581537, 6679207, 6771622, 6771779, 6889969, 7208277, 7528230, 9853958, 479385, 1547185, 1652886, 2053082, 2404608, 2404688, 2435587, 2441698, 3154067, 3426017, 3503038, 3704456, 3791921, 3791922, 3791923, 3791925, 3848246, 4560699, 4563729 & 4839701. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR