Was heißt »voll« auf Türkisch?

Das Adjektiv »voll« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • dolu

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Er ist immer noch voller Energie.

O hâlâ enerji dolu.

Der See ist voller Fische.

Göl balık dolu.

Der Wald ist voller Bäume.

Orman ağaçla dolu.

Das Kind war voller Neugier.

Bu çocuk çok meraklı.

Heute früh war der Zug so voll, dass ich keinen freien Sitz gefunden habe und den ganzen Weg stehen musste.

Bugün sabahleyin tren o kadar doluydu ki boş bir yer bulamadım ve tüm yol ayakta durmak zorunda kaldım.

Sprichwörter sind voll Weisheit.

Atasözleri öğretilerle dolu.

Der Garten war voller gelber Blumen.

Bahçe sarı çiçeklerle doluydu.

Dieser Garten ist voller Rosen.

Bu bahçe güllerle dolu.

Das Leben ist voller Überraschungen.

Yaşam sürprizlerle doludur.

Die Rosen im Garten stehen in voller Blüte.

Bahçedeki güller tam çiçeklenmişti.

Die Tasche ist voll.

Çanta dolu.

Das Restaurant ist voll.

Restoran dolu.

Meine Hände waren voll.

Yapacak çok işim vardı.

Die Geschichte ist voller bitterer Geschichten.

Tarih, acı hikâyelerle doludur.

Ich bin immer noch voller Herzschmerz, wenn ich an meine erste Liebe denke.

İlk aşkımı düşündüğüm de kalbim hâlâ acıyla doluyor.

Du bist ein Mensch voller Sehnsucht.

Sen özlem dolu bir insansın

Synonyme

ab­so­lut:
mutlak
salt
be­sof­fen:
kafayı bulmak (kafayı bulmuş)
körkütük sarhoş
be­trun­ken:
hoş
içkili
sarhoş
bit­ter:
acı
şekersiz
blau:
lacivert
mavi
breit:
geniş
dicht:
kesif
yoğun
echt:
gerçek
hakiki
gänz­lich:
büsbütün
tümüyle
ge­samt:
bütün
tüm
herz­lich:
candan
yürekten
höchst:
en yüksek
kom­plett:
komple
leb­haft:
canlı
mäch­tig:
güçlü
ra­di­kal:
aşırı
köklü
köktenci
radikal
rich­tig:
doğru
stark:
güçlü
kuvvetli
tief:
derin
völ­lig:
büsbütün
tam
tamamen
voll­kom­men:
hepten
kusursuz
voll­stän­dig:
bütün
eksiksiz
tam
tamamen
wirk­lich:
gerçek

Antonyme

nüch­tern:
ayık

Türkische Beispielsätze

  • Bizim ilişkimiz çok içten ve sevgi dolu.

  • Dün dolu yağdı.

  • Bu oda örümceklerle dolu.

  • Benim yatak odam örümceklerle dolu.

  • Birbirlerini sevgi dolu öptüler.

  • Çiçeğe su verirsen, sadece yaşamasını sağlarsın. Çiçeğe sevgi dolu yaklaşırsan, açan her çiçeği ile fazlalıkla mutluluğu geri verir. Insanlarda böyle.

  • Hoş geldin yeni yıl! Sağlıklı, huzurlu ve güzelliklerle dolu bir yıl olsun.

  • Bugün sukunetin ve içini dinlemenin günü. Bugün dünya dışarda kalabilir. Ben bugünü en değerlilerime geçireceğim. Bütün arkadaşlarıma sevdikleriyle huzur dolu bir gün diliyorum.

  • 2018 kendini bu Yılbaşı günündeki gibi güneşli, umut, sağlık ve güç dolu, keyifli ve olumlu göstersin. Her şey gönlünüzce olsun arkadaşlarım!

  • Bu aşk dolu fincan sadece senin için!

  • O biraz deli dolu.

Untergeordnete Begriffe

see­len­voll:
gönül dolu

Voll übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: voll. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2023, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Synonyme] OpenThesaurus-User: voll. In: OpenThesaurus – Das freie Wörterbuch für Synonyme, 2023, [online] openthesaurus.de, CC BY-SA 4.0
  3. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 341412, 446274, 626211, 644527, 704687, 852487, 967491, 1037317, 1250512, 1811334, 2478234, 2518389, 3564292, 5032914, 6926364, 7769331, 3421807, 4875086, 2197106, 2197104, 1583899, 6400739, 6581535, 6812449, 6812461, 6815412 & 7739364. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR