Was heißt »blau« auf Türkisch?

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Einige waren schon ziemlich blau.

Bazıları çoktan fazlasıyla sarhoştular.

Warum ist der Himmel blau?

Gökyüzü neden mavidir?

Ich habe die Tür blau angestrichen.

Kapıyı maviye boyadım.

Das Wasser war blau.

Su maviydi.

Ihre Augen sind strahlend blau.

Onun gözleri masmavi.

Heute arbeiten? Ich mache heute mal blau!

Bugün çalışmak mı? Bugün kendime tatil ilan ettim!

Synonyme

be­sof­fen:

kafayı bulmak (kafayı bulmuş)

körkütük sarhoş

be­trun­ken:

hoş

içkili

sarhoş

breit:

geniş

dicht:

kesif

yoğun

voll:

dolu

Antonyme

ge­bra­ten:

kızartılmış

nüch­tern:

aç

ayık

Türkische Beispielsätze

• Onun mavi gözleri var.

• Mary mavi bir elbise giyiyordu.

• Saçları sarı, gözleri mavi.