Was heißt »Bruder« auf Türkisch?
Das Substantiv »Bruder« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:
- birader
- kardeş
- ağabey
- abi
Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen
Das ist mein Bruder.
Bu erkek kardeşim.
Er ist mein Bruder.
O benim erkek kardeşim.
Mein Bruder lebt in Tokyo.
Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
Er ist Taros Bruder.
O,Taro'nun erkek kardeşidir.
Er ist ein Freund meines Bruders.
O, erkek kardeşimin bir arkadaşıdır.
Ich kenne deinen Bruder sehr gut.
Erkek kardeşini çok iyi tanıyorum.
Kennst du seinen Bruder?
Onun kardeşini tanıyor musun?
Mein Bruder ist finanziell von mir abhängig.
Kardeşim maddi olarak bana bağımlı.
Mein Bruder fiel vom Baum und brach sein Bein.
Kardeşim ağaçtan düştü ve bacağını kırdı.
Mein kleiner Bruder rannte splitternackt durchs Wohnzimmer.
Küçük erkek kardeşim anadan doğma vaziyette oturma odasına koştu.
Wo ist dein Bruder?
Erkek kardeşin nerede?
Das Zimmer meines Bruders ist immer unaufgeräumt.
Kardeşimin odası hep dağınıktır.
Er hat einen Bruder in Tokio.
Onun Tokyo'da bir erkek kardeşi var.
Mein Vater und mein großer Bruder arbeiten in dieser Fabrik.
Babam ve büyük erkek kardeşim bu fabrikada çalışırlar.
Mein Bruder lebt in San Diego.
Erkek kardeşim San Diego'da yaşıyor.
Sie hielt mich für meinen Bruder.
O beni erkek kardeşim sandı.
Mein Bruder und ich machen gerade Russischhausaufgaben.
Erkek kardeşim ve ben şu anda rusça ödev yapıyoruz.
Mein Bruder hasst mich.
Erkek kardeşim benden nefret ediyor.
Ich bin dein Bruder.
Ben senin biraderinim.
Ich habe einen großen Bruder.
Büyük bir erkek kardeşim var.
Tom ist Marys Bruder.
Tom Mary'nin erkek kardeşidir.
Er war nicht dein Bruder.
O, senin kardeşin değildi.
Tom ist sein Bruder.
Tom onun erkek kardeşidir.
Deniz ist mein Bruder.
Deniz benim kardeşimdir.
Bruder oder Schwester, beide sind Geschwister.
Kıza da erkeğe de kardeş diyebiliriz.
Ich habe deinem Bruder erzählt, was passiert ist.
Kardeşine olan biteni anlattı.
Er ist mit seinem Bruder im Meer geschwommen.
Denizde kardeşiyle yüzdü.
Sie hatten beschlossen, die Hochzeit zu verschieben, bis ihr Bruder wieder aus dem Ausland zurückkommen würde.
Erkek kardeşi yurt dışından dönünceye kadar düğünü ertelemeye karar verdiler.
Mein Bruder ist jetzt in Österreich.
Kardeşim şimdi Avusturya'da.
Mein Bruder reitet das Pony.
Kardeşim midilliye biniyor.
Wenn der Sohn von Marias Mutter mein Bruder ist, dann ist Maria meine Schwester.
Mary'nin annesinin oğlu benim erkek kardeşimse Mary de benim kız kardeşimdir.
Denk an deinen Bruder!
Erkek kardeşini düşün!
Nein, Bruder, nicht mit mir!
Yok kardeş, ben yokum bu işte!
Warte auf deinen Bruder.
Kardeşini bekle.
Ich liebe ihn wie einen Bruder.
Onu bir erkek kardeş gibi seviyorum.
Mein Bruder ist Professor.
Erkek kardeşim bir profesör.
Mach das nicht, Bruder! Sonst schmeißen die uns aus dem Haus.
Yapma kardeş! Evden atarlar bizi.
Ich suche meinen Bruder. Hast du ihn gesehen?
Kardeşimi arıyorum. Onu gördün mü?
Kain war kein guter Bruder.
Kabil iyi bir kardeş değildi.
Axel ist mein Bruder.
Axel benim kardeşim.
Tom ist mein Bruder, nicht mein Vater.
Tom benim ağabeyim; babam değil.
Heute gehe ich mit Toms Bruder ins Kino.
Bugün Tom'un erkek kardeşiyle birlikte sinemaya gideceğim.
Weibliche Wortform
Synonyme
Türkische Beispielsätze
O benim için bir kız kardeş gibi.
Uslu durmazsan beş kardeş geliyor!
Onu bir kız kardeş gibi seviyorum.
Tom ve John kardeş mi?
Mary benim için bir kız kardeş gibidir.
İnsanlar eğlenebildikleriyle arkadaş olurlar, anlatabildikleriyle dost, ağlayabildikleriyle kardeş.
Benim için bir kız kardeş gibisin.
Ali arkadaşlarıyla kızma birader oynadı.
Erkek kardeş misiniz?
Her iki erkek kardeş hâlâ hayatta.
Übergeordnete Begriffe
- Christentum:
- Hristiyanlık
- Kirche:
- kilise
- Mönch:
- keşiş
- Verwandter:
- akraba