Was heißt »Leu­te« auf Türkisch?

Das Substantiv »Leu­te« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • insanlar

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Ich hasse es, wenn viele Leute da sind.

Bir sürü insan olduğunda bundan nefret ediyorum.

Es gibt Leute auf der Welt, die so hungrig sind, dass Gott ihnen nicht erscheinen kann, außer in Form von Brot.

Dünya'da o kadar aç insanlar var ki, tanrı onlara ekmekten başka şekilde gözükmüyor.

Die meisten Leute wollen nur ihre eigene Wahrheit hören.

Çoğu insan, sadece kendi gerçeklerini duymak ister.

Ich trage nicht gerne die Sachen von anderen Leuten.

Başka birinin elbiselerini giymeyi sevmem.

Başkasının elbiselerini giymeyi sevmem.

Die Leute hier sind die Kälte gewohnt.

Buradaki insanlar soğuğa alışkındır.

Immer mehr Leute boten ihre Hilfe an.

Giderek daha fazla insan yardım teklif etti.

Werbung ist die Kunst, Leute zu überzeugen, Geld auszugeben, das sie nicht haben, für etwas, das sie nicht brauchen.

Reklam, insanları ihtiyacı olmayan şeylere, sahip olmadıkları paraları harcamaya ikna etme sanatıdır.

Hast du auf der Party viele interessante Leute getroffen?

Partide çok sayıda enteresan insanla tanıştın mı?

Leute bitten Dich um Kritik, möchten aber nur Lob.

İnsanlar senden eleştiri talep ederler fakat sadece övgü isterler.

İnsanlar senden eleştiri talep ederler ama sadece övgü isterler.

İnsanlar senden eleştiri talep ederler ancak sadece övgü isterler.

Viele Leute bewundern Nikko.

Pek çok insan Nikko' ya hayran.

Morgen, morgen, nur nicht heute, sagen alle faulen Leute.

Yarın, yarın, bugün değil - der bütün tembel insanlar.

Wie gut du auch immer bist, es wird immer Leute geben, die besser sind, als du.

Ne kadar iyi olursanız olun, her zaman sizden daha iyi insanlar olacaktır.

Je mehr Leute du kennst, desto weniger Zeit kannst du mit ihnen verbringen.

Ne kadar çok insan tanırsanız, onlarla o kadar az zaman geçirebilirsiniz.

Sie sind gute Leute.

Onlar iyi insanlar.

Die Leute sind verärgert.

İnsanlar kızgın.

Mehr als dreitausend Leute waren bei dem Konzert.

Üç binin üzerinde insan konsere katıldı.

Alle Leute sprachen darüber.

Herkes o konu hakkında konuştu.

Das Buch scheinen nur wenige Leute gelesen zu haben.

Az sayıda insan kitabı okumuş gibi görünüyor.

Ich kann nicht verstehen, warum die Leute sich vor neuen Ideen fürchten. Ich fürchte mich vor den alten.

İnsanların yeni fikirlerden neden korktuklarını anlayamıyorum. Ben eskilerinden korkarım.

Wie viele Leute sind in deiner Gruppe?

Grubunda kaç kişi var?

Es gibt eine Menge Leute, die das nicht lernen werden.

Bunu öğrenmeyecek pek çok insan var.

Die Leute scheinen mich heute irgendwie anders zu behandeln.

İnsanlar bana bugün farklı davranıyorlar gibi görünüyor.

Ich kenne diese Leute.

Bu insanları tanıyorum.

Begrüßen Sie die Leute immer so?

İnsanları hep böyle mi karşılarsınız?

Immer und überall gibt es grantige alte Leute.

Her zaman her yerde huysuz ihtiyarlar vardır.

Glaub nicht alles, was die Leute dir erzählen.

İnsanların sana söylediği her şeye inanma.

Nur eine Handvoll von Leuten kennt die Wahrheit.

Sadece bir avuç dolusu insan gerçeği biliyor.

Die Leute sind gespannt auf deine Überlegungen.

İnsanlar senin düşüncelerini merak ediyor.

Die Leute aus Dagestan waren verblüfft über ein kirgisches Mädchen, das in Moskau mit eigenen Händen ein Wunder vollbrachte.

Dağıstanlılar, Moskova'da kendi elleriyle bir mucize yaratan Kırgız bir kız yüzünden şaşırıp kaldılar.

Er ist sehr geschickt darin, die Leute zu überzeugen.

İnsanları ikna konusunda çok mahirdir.

Leute, die in der Stadt leben, wissen nicht, wie angenehm es ist, auf dem Land zu leben.

Köyde ne güzel yaşıyorlar.

Leute, die in der Stadt wohnen, wissen nicht, wie angenehm es ist, auf dem Land zu wohnen.

Şehirde yaşayanlar köyde yaşamanın ne kadar keyifli olduğunu bilmezler.

Pass auf die Leute im Haus auf.

Evdekilere göz kulak ol.

So dankst du es den Leuten?

İnsanlara böyle mi teşekkür ediyorsun?

Es waren eine Menge Leute da.

Orada bir sürü insan vardı.

Wie viele Leute sind im Geschäft?

Mağazada kaç kişi var?

Immer mehr Leute entscheiden sich, kein Fleisch mehr zu essen.

Giderek daha fazla insan et yememeyi seçiyor.

Kennst du all diese Leute?

Bütün bu insanları tanıyor musun?

Es gibt viele Leute, die keine Ahnung davon haben.

Konu hakkında fikri olmayan birçok insan var.

Es gibt viele Leute, die sagen, das sei eine Lüge.

Birçok insan, bunun bir yalan olduğunu söylüyor.

Ein Geheimnis, das zwei Leute kennen, ist keines.

İki kişinin bildiği sır değildir.

Warum tun die Leute das?

Neden insanlar bunu yapar?

Meine Augen sind schon ganz viereckig vom Computer. Genug für heute, gute Nacht Leute.

Gözlerim bilgisayardan dört köşe oldu. Bu günlük bu kadar yeter, millet, iyi geceler.

Manche Leute fühlen den Regen, andere werden nur nass.

Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır.

Ich bewundere ja die Leute, die morgens in dreißig Minuten Kaffee getrunken, geduscht haben und angezogen sind. Ich brauche schon dreißig Minuten, um zu wissen, wer ich bin.

Sabah kalkıp da yarım saat içinde kahvelerini içip, duş alıp giyinenlere hayranım. Benim kalktığımda yarım saate ihtiyacım var, kim olduğumu bilmem için.

Schicke ein paar Leute in diese Stadt.

O şehre birkaç kişi yolla.

Verschwende deine Zeit nicht mit Erklärungen. Die Leute hören immer nur, was sie hören wollen.

Zamanını açıklamalarla harcama. İnsanlar hep duymak istediklerini duyarlar.

Ich will nicht, dass die Leute mich hassen.

İnsanların benden nefret etmesini istemiyorum.

Tom steht an der Stelle 1 800 132 420 der reichsten Leute der Welt.

Tom dünyadaki 1.800.132.420. en zengin adamdır.

Im Wartezimmer sind viele Leute.

Bekleme salonunda bir sürü insan var.

Je mehr Leute du kennst, desto weniger Zeit hast du, sie zu besuchen.

Ne kadar çok insan tanırsanız, onları ziyaret etmek için o kadar az zamanınız olur.

Synonyme

al­le:
bitmiş
boş
Bru­der:
abi
ağabey
birader
kardeş
Kol­le­ge:
-taş
arkadaş
meslektaş
Mann:
adam
koca
Meis­ter:
birinci
usta
üstat
Mensch:
insan
kişi
Volk:
halk
millet
ulus
zu­sam­men:
beraber

Sinnverwandte Wörter

Fa­mi­lie:
aile
familya
Per­son:
kişi
şahıs

Antonyme

Türkische Beispielsätze

  • Bazı insanlar hayaletlerden korkar.

  • Sadece seni önemseyen insanlar, sessiz olduğunda seni duyabilirler.

  • Büyük insanlar; insanlığın muhteviyatlarıdır.

  • Bu resimleri gördükçe, insanlar Allah’ın eserlerine karşı daha derin bir saygı duyması gerektiğini anlamalı.

  • Öyle insanlar vardır ki onlara ihtiyacım vardır. Öyle insanlar vardır ki onları severim. Ve öyle insanlar vardır ki senin gibi onları sevdiğim için onlara ihtiyacım vardır.

  • Yalnızca kelebeklerin gülmesini duyabilen insanlar, bulutların nasıl koktuğunu da bilir.

  • En güzel insanlar, kalpleriyle gülenlerdir.

  • Senin için küçük suları geçemeyen insanlar için, okyanusları geçme!

  • Birbirini ait olan insanlar, her zaman mucisevi bir şekilde tekrar kavuşular.

  • Bizim gibi çılgın insanlar kalbi ile düşünür.

  • Duygularını açıkça ifade eden insanlar ne aptal ne saftırlar. Aksine, onlar maskeye ihtiyaç duymacak kadar güçlüdürler.

  • Biz burada dünyada manevi bir deneyim yapan insanlar değiliz, daha ziyade, insan olmayı öğrenen ruhsal varlıklarız!

  • Bazı insanlar yemek yemek için yaşarlar. Bazı insanlar ise yaşamak için yerler.

  • Bazı insanlar hayvarılarla konuşmanızı anlayamaz. Sorun değil hayvanlar anlar!

  • Bu insanlar deli mi?

  • Bütün insanlar aynı dilde gülümser.

  • Bazı insanlar her zaman düşüncelerimdedir.

  • Sincap "aptal insanlar" dedi.

  • Bize ihtiyacı olan insanlar var.

  • Ne korkunç insanlar var.

Übergeordnete Begriffe

Eth­nie:
budun
Ge­sell­schaft:
cemiyet
toplum
Mensch:
insan
kişi
Per­son:
kişi
şahıs
Team:
ekip
takım
tim
Volk:
halk
millet
ulus

Leute übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: Leute. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2023, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Synonyme] OpenThesaurus-User: Leute. In: OpenThesaurus – Das freie Wörterbuch für Synonyme, 2023, [online] openthesaurus.de, CC BY-SA 4.0
  3. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 196, 667, 734, 361989, 396384, 400004, 425467, 452584, 460237, 612388, 668093, 814962, 989777, 1317361, 1864909, 1995015, 2045689, 2397112, 2442324, 2460366, 2690089, 2762159, 2977413, 3013008, 3492009, 3513674, 3566035, 3740897, 3759562, 3796111, 3834766, 3834767, 4033049, 4043609, 4051832, 4423400, 4799198, 4886843, 4988574, 4988637, 5785112, 5935217, 6401284, 6739298, 6799942, 6875376, 7779400, 8132000, 9921838, 10658543, 10702835, 8894071, 8491773, 8008370, 7769827, 7495944, 7020663, 6958095, 6954737, 6876918, 6760957, 6683426, 6620589, 6556421, 6553561, 5962487, 5824682, 4911703, 4909461, 4104176 & 3699403. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR