Was heißt »Wo­che« auf Türkisch?

Das Substantiv »Wo­che« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • hafta

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Er wäscht das Fahrrad jede Woche.

O her hafta bisikleti yıkar.

In ungefähr zwei Wochen.

Yaklaşık iki hafta içinde.

Montag, Dienstag, Mittwoch, Donnerstag, Freitag, Samstag, Sonntag sind die sieben Tage einer Woche.

Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar haftanın yedi günüdür.

Bill kommt nächste Woche zurück.

Bill haftaya geri dönecek.

Ich fliege diese Woche für ein Geschäftstreffen nach London.

Bu hafta bir iş görüşmesi için Londra'ya gidiyorum.

Diese Woche habe ich viel gearbeitet.

Bu hafta çok çalıştım.

Ich gehe einmal in der Woche schwimmen.

Haftada bir kez yüzmeye gidiyorum.

Er fuhr immer etwas schneller als die anderen. Jetzt hat sich seine Durchschnittsgeschwindigkeit erheblich verringert, denn sein Auto musste zwei Wochen lang zur Reparatur der Karosserie still stehen.

Her zaman diğerlerinden daha hızlı araba kullanırdı. Şimdi ise ortalama hızı oldukça azaldı çünkü arabası iki haftadır kaporta tamiri için bekliyor.

Meine Fahrerlaubnis läuft nächste Woche ab.

Gelecek hafta sürücü belgemin süresi dolacak.

Eine Woche lang stieg die Temperatur täglich.

Sıcaklık bir haftadır her gün arttı.

„Ich ziehe nächste Woche nach Boston.“ – „Ich vermisse dich jetzt schon!“

Gelecek hafta Boston'a taşınıyorum." "Senin şimdiden özledim.

Tom feierte vergangene Woche seinen zwanzigsten Geburtstag.

Tom geçen hafta yirminci yaş gününü kutladı.

Sein Vater isst dort zweimal die Woche.

Onun babası haftada iki kez orada yemek yer.

Ich arbeite hier schon seit vielen Wochen.

Ben zaten haftalardır burada çalışıyorum.

Tom war nach seiner Reise völlig erschöpft, und er brauchte mindestens eine Woche, um sich davon zu erholen.

Tom yaptığı yolculuktan sonra kendini tamamiyle bitkin hissediyordu ve toparlanmak için en az bir haftaya ihtiyacı vardı.

Es ist ganz klar, dass wir hier nicht für vier Wochen bleiben werden.

Dört hafta boyunca burada kalamayacağımız çok belli.

Sie ist eine Woche später gestorben.

Bir hafta sonra öldü.

Lezte Woche war ich im Haus eines meiner Freunde.

Geçen hafta bir arkadaşımın evindeydim.

Tom bleibt nie länger als eine Woche.

Tom asla bir haftadan fazla kalmaz.

Tom schreibt seiner Mutter jede Woche einen Brief.

Tom her hafta annesine bir mektup yazar.

Nächste Woche werden wir nach Tokyo gehen.

Önümüzdeki hafta Tokyo'ya gideceğiz.

Önümüzdeki hafta Tokyo'ya gidiyoruz.

Sie ist letzte Woche gestorben.

O geçen hafta öldü.

Wie viele Stunden in der Woche arbeiten Sie?

Haftada kaç saat çalışıyorsunuz?

Ich arbeite 45 Stunden in der Woche.

Haftada kırk beş saat çalışıyorum.

Tom ist vor ein paar Wochen gestorben.

Tom birkaç hafta önce öldü.

Startet gesund und munter in die neue Woche!

Yeni haftaya sağlıklı ve neşeli başlayın!

Bis nächste Woche, Tom!

Haftaya görüşmek üzere, Tom!

Das machen wir einmal die Woche.

Onu haftada bir kez yaparız.

Ich wünsche euch allen einen schönen Montag und einen erfolgreichen Start in die neue Woche!

Hepinize güzel bir pazartesi ve yeni haftaya başarılı bir giriş diliyorum !

Ist es erst Mittwoch? Diese Woche nimmt auch gar kein Ende.

Daha yeni çarşamba mı? Bu hafta da bitmek tükenmek bilmiyor.

Ich bin froh, dass morgen Freitag ist. Es war eine lange Woche.

Yarının Cuma olmasından memnunum. Çok uzun bir haftaydı.

Tom musste das letzte Woche machen.

Tom bunu geçen hafta yapmalıydı.

Alles Gute für deine neue Woche, Liebes.

Yeni haftan mutlu olsun, canısı.

Die Kette brach nach zwei Wochen.

Zincir iki hafta sonra koptu.

Zincir iki hafta sonra kırıldı.

Tom wird nächste Woche wiederkommen.

Tom gelecek hafta dönecek.

Die letzten Bücher wurden vor einer Woche verkauft.

Son kitaplar bir hafta önce satıldı.

Die Schlacht dauerte eine Woche.

Savaş bir hafta sürdü.

Ali geht jede Woche in die Shisha Bar.

Ali her hafta nargile kafeye gider.

Es ist nur noch eine Woche bis zur Prüfung.

Sınavdan önce kalan sadece bir hafta var.

Es ist noch keine zwei Wochen her.

İki haftadan az oldu.

Antonyme

Jahr:
sene
yaş
yıl
Mi­k­ro­se­kun­de:
saniye milyondası
Mi­nu­te:
dakika
Stun­de:
saat
zaman
Tag:
gün
gündüz
ruz

Türkische Beispielsätze

  • Bu hafta sonu bir araba almak zorundayım.

  • Bu hafta sonu vaktiniz var mı?

  • "Daha ne kadar sürer? Yaklaşık iki hafta."

  • Her şeye rağmen güzel bir hafta sonu geçireceğiz.

  • Gerçekten önümüzdeki hafta sonu Boston'a gidiyor musun?

  • Hayır, hafta sonunda çalışmıyorum.

  • Herkese harika bir hafta sonu diliyorum.

  • Neden geçen hafta sonu Tom'un Boston'a gitmesine izin vermedin?

  • O her hafta sonu bir partiye gider.

  • Sonunda cuma. Güzel bir hafta sonu geçirin! Biraz dinlenin!

  • Günaydın. Herkese harika bir hafta sonu dilerim.

  • Sana da mutlu hafta sonları diliyorum sevgili Tom.

  • Güzel bir hafta sonu geçirin!

  • Günaydın dostlarım, iyi bir hafta başı dilerim!

  • Herkese güzel bir hafta sonu diliyoruz. İyi ki varsınız.

  • Ve bu hafta sonu ne planlıyorsun?

  • Bizlerin daha fazla hafta sonuna, daha fazla çikolataya, daha fazla sevgiye, daha fazla ayakkabıya ve daha az pazartesilere ihtiyacı var.

  • Tom hafta sonumu mahvetti.

Untergeordnete Begriffe

Woche übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: Woche. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2023, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 342588, 359020, 621620, 852563, 876527, 1160556, 1494450, 1556588, 1805674, 1811309, 1863713, 1994919, 2461621, 2711052, 3657036, 3707163, 3756640, 3861093, 3884869, 4200802, 4329631, 4506310, 4608485, 4608489, 5265632, 5690272, 5782805, 5962824, 6200427, 6543203, 6581539, 6866984, 6879520, 7222466, 7884618, 8096485, 8154904, 8294508, 9638303, 10259905, 777116, 1801848, 2228593, 3705905, 4548941, 4822210, 5627485, 5914703, 6197117, 6400614, 6400650, 6482730, 6600439, 6929368, 7319224, 7432302, 8079363 & 11502728. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR