Was heißt »hart« auf Türkisch?

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Er arbeitete hart, um sein Ziel zu erreichen.

Amacına ulaşmak için sıkı çalıştı.

Das muss hart für dich sein.

Senin için zor olmalı.

Das war hart wie Stein.

O, kaya gibi sertti.

Es ist hart, aber gerecht.

Zor ama adil.

Wenn du deinen Traum verwirklichen möchtest, musst du härter arbeiten.

Hayalini gerçekleştireceksen, daha fazla çalışmak zorundasın.

Du bist hart, aber gerecht.

Çok sertsin ama adilsin.

Sie sind hart, aber gerecht.

Çok sertsiniz ama adilsiniz.

Çok sert ama adilsiniz.

Wenn du hart arbeitest, wirst du derjenige sein, der die Zukunft gestaltet.

Çok sıkı çalışırsan, geleceğe şekil verecek olan sen olursun.

Koche die Eier bitte nicht so hart.

Lütfen yumurtaları çok sert kaynatma.

Tom arbeitet hart, um sein Englisch zu verbessern.

Tom İngilizcesini geliştirmek için çok çalışıyor.

Man muss hart arbeiten, um zu regieren.

Yönetmek için çok çalışmalısın.

Synonyme

bit­ter:

acı

şekersiz

eis­kalt:

buz gibi

fest:

katı

fun­diert:

köklü

sağlam

ge­fühl­los:

duygusuz

grau­sam:

acımasız

dehşet verici

merhametsiz

hef­tig:

çarpıcı

etkileyici

yoğun

He­r­aus­for­de­rung:

görev

uğraştırıcı

uğraştırıcı şey

hit­zig:

ateşli

mas­siv:

masif

som

roh:

çiğ

sau­er:

ekşi

scharf:

acı

azgın

baharatlı

çekici

keskin

net

schlecht:

kötü

schlimm:

kötü

schwie­rig:

zor

stark:

güçlü

kuvvetli

Antonyme

an­ge­nehm:

hoş

frag­wür­dig:

sakıncalı

freund­lich:

güleryüzlü

hoş

schön:

güzel

Türkische Beispielsätze