Was heißt »Welt« auf Türkisch?

Das Substantiv »Welt« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • Dünya
  • yerküre
  • Âlem
  • Evren
  • Kâinat
  • dünya
  • gezegen

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

An Silvester feiert die Welt, dass sich das Datum ändert. Ich wünsche mir, dass wir irgendwann das Datum feiern, an dem sich die Welt geändert hat.

Yılbaşı gecesinde bütün dünya tarih değiştiği için kutluyor. Ben ise dünyada bir şeylerin değişmiş olmasını kutlamak isterim.

An Silvester feiert die ganze Welt, dass sich das Datum ändert. Ich würde hingegen lieber das Datum feiern, an dem sich die Dinge in der Welt ändern.

Yılbaşı gecesi bütün dünya tarih değiştiği için kutluyor. Ben ise dünyada bir şeylerin değişmesini kutlamak isterdim.

Du bist ein ganz kleiner Teil von einer ganz großen Welt. Nur ein ganz winziger Punkt oder vielleicht auch noch weniger, und doch wäre die Welt leer ohne dich. Schön, dass es dich gibt.

Kocaman bir dünyanın ufacık bir parçasısın sen. Sadece ufacık bir nokta, belki de daha ufak ama yine de dünya sensiz boş olurdu. İyi ki varsın.

Es gibt Leute auf der Welt, die so hungrig sind, dass Gott ihnen nicht erscheinen kann, außer in Form von Brot.

Dünya'da o kadar aç insanlar var ki, tanrı onlara ekmekten başka şekilde gözükmüyor.

Jeder Mensch ist eine Welt.

Her insan bir dünyadır.

Die Welt ist ein Buch, und die, die nicht reisen, lesen nur eine Seite.

Dünya bir kitaptır, gezmeyenler sadece bir sayfasını okurlar.

Es gibt viele gute Sachen auf der Welt.

Dünyada birçok iyi şey var.

Die Welt ist klein.

Dünya küçüktür.

Können Sie sich die Welt ohne Geld vorstellen?

Parasız dünyayı düşünebiliyor musunuz?

Wo ist der schönste Ort der Welt?

Dünya'daki en güzel yer neresi?

Die einzige Sache der Welt, von der man nie zu viel bekommen oder geben kann, ist Liebe.

Dünyada insanın çok fazla alıp veremeyeceği tek şey sevgidir.

Woher in aller Welt wusstest du das?

Acaba onu nasıl bildin?

Ukrainische Mädchen sind die schönsten Mädchen der Welt.

Ukraynalı kızlar dünyanın en güzel kızlarıdır.

Das ist der größte Berg der Welt.

Bu, dünyanın en büyük dağıdır.

In der Welt, in der wir leben, ist es sehr wichtig zu wissen, wie man Stress abbaut.

Yaşadığımız dünyada, stresi nasıl azaltacağımızı bilmek çok önemlidir.

Es ist interessant darüber nachzudenken, wie die Welt sein würde, wenn die Frauen regierten.

Kadınlar hüküm sürseydi dünyanın nasıl bir yer olacağını düşünmek ilginç.

Cuzco ist einer der interessantesten Orte der Welt.

Cuzco, dünyada en çok ilgi çeken yerlerden birisi.

Wo befinden sich die größten Flughäfen der Welt?

Dünyanın en büyük havalimanı nerede bulunur?

Ich habe die beste Mutter der Welt!

Dünyadaki en iyi anneye sahibim.

Wenn du lachst, lacht die Welt mit dir, wenn du weinst, weinst du allein.

Güldüğünde dünya da seninle güler, ama ağladığında yalnız ağlarsın.

Er ist der reichste Mann der Welt.

O, dünyadaki en zengin adam.

Es gibt in der Welt kein größeres Mysterium als die Liebe.

Dünyada aşktan daha büyük bir gizem yoktur.

Wir wollen die Welt ein bisschen besser verlassen, als wir sie vorgefunden haben.

Biz Dünya'yı bulduğumuzdan biraz daha iyi bırakmak istiyoruz.

Er hat nicht viel von der Welt gesehen.

Dünyanın birçok yerini görmedi.

Mein Vater liebt jeden auf dieser Welt.

Babam bu dünyadaki herkesi seviyor

Wir erfahren und verstehen die Welt durch Signale, die von den Sinnesorganen empfangen und vom Gehirn interpretiert werden - und beide Etappen dieses Prozesses sind Verzerrungen unterworfen.

Dünyayı duyu organları tarafından alınan ve beyin tarafından yorumlanan sinyaller aracılığıyla deneyimliyor ve anlıyoruz - ve bu sürecin her iki aşaması da çarpıtmalara tabidir.

Geld regiert die Welt. Wer regiert das Geld?

Para dünyayı yönetir. Parayı kim yönetiyor?

In der Welt, in der wir leben, ist es sehr wichtig, zu wissen, wie man eine Anspannung abbauen kann.

Yaşadığımız dünyada, gerilimi nasıl azaltacağımızı bilmek çok önemlidir.

Es gibt auf der Welt sehr schädliche Insekten.

Dünyada çok fazla zararlı böcek var.

Willkommen in der Welt von Java.

Java dünyasına hoş geldin.

Verliebt zu sein ist das Schönste auf der Welt, Liebe ist harte Arbeit.

Aşık olmak dünyanın en güzel şeyidir, aşk zor iştir.

Die besten Entdeckungsreisen macht man, indem man die Welt mit anderen Augen betrachtet.

En güzel keşif yolculuklarını, dünyaya bakış açımızı değiştirdiğimizde yaparız.

Nichts in der Welt kann uns auseinanderbringen.

Dünyada hiçbir şey bizi birbirimizden ayıramaz.

Trotz allem ist die Welt noch schön.

Her şeye rağmen, dünya hâlâ güzel.

Ist mein Erfolg etwas wert? Ich bin ganz allein in der Welt. Es gibt keinen Menschen, dem mein Erfolge Freude macht.

Başarımın hiç değeri var mı? Bu dünyada yalnızım. Başarımdan mutlu olan kimse yok.

Marias Welt waren ihre Bücher.

Maria'nın dünyası, kitaplarıydı.

Die Welt ist ein Wunder.

Dünya bir mucizedir.

Friede der Welt!

Dünya barışı!

Nichts auf der Welt ist so beständig, wie die Unbeständigkeit.

Bu dünyada değişkenlikten başka sürekli bir şey yoktur.

Niemand kommt als Computerexperte auf die Welt.

Kimse bilgisayar uzmanı olarak doğmuyor.

Die Geschichte des Holocaust ist ein unendlich dunkler Fleck in der Geschichte der Welt.

Soykırım tarihi, dünya tarihinde sınırsız karanlık bir noktadır.

Holokostun tarihi dünya tarihinde sınırsız karanlık bir ayıptır.

Auf der Welt werden jede Sekunde vier Kinder geboren.

Dünya üzerinde her saniyede dört çocuk doğuyor.

Er kam in den Staaten zur Welt.

O ABD'de doğdu.

Nur wer früh seine Seele weit auszuspannen gelernt, vermag später die ganze Welt in sich zu fassen.

Önce gönlünü kocaman açmalısın ki; sonra bütün dünyayı içine alabilesin.

Russland ist eines der Länder in der Welt, in denen die meisten Morde begangen werden.

Rusya dünyada en çok cinayet işlenen ülkelerden biridir.

Die Zeit ist die Seele der Welt.

Zaman dünyanın ruhudur.

Entdecke die Welt!

Dünyayı keşfet!

Weil du auch auf dieser Welt bist, ist das Leben so schön.

Sen de bu dünyada olduğun için, hayat çok güzel.

Die Welt wurde mir zu eng.

Dünya oldu bana dar.

Du bist für mich wichtiger als alles auf der Welt.

Benim için her şeyden önemlisin.

Der Hodscha ist in der Welt herumgekommen und trotzdem Kind geblieben.

Hoca dünyayı gezdi yine de çocuk kaldı.

Manchmal reicht ein Gedanke an dich und auf einmal ist die Welt viel bunter, viel größer, die Sorgen kleiner und in mir breitet sich ein wohliges Gefühl aus. Genau das ist Liebe. Es gibt kein schwarz oder weiß. Wichtig ist, von Herzen zu lieben.

Bazen seninle ilgili tek bir düşünce birden dünyanın rengarenk ve daha büyük gözükmesine, dertlerin azalmasına yeterli oluyor ve içimi hoş bir duygu kaplıyor. İşte ask bu! Siyahı beyazı yok. Önemli olan kalpten sevmek.

Die ganze Welt gehört mir.

Dünyalar benim oldu.

Es gibt etwa 1800 Milliardäre auf der Welt.

Dünyada yaklaşık 1.800 milyarder vardır.

Weißt du eigentlich, dass du mich zum glücklichsten Menschen auf der ganzen Welt machst?

Beni dünyanın en mutlu insanı yaptığını biliyor musun?

Maria ist eine der reichsten Frauen der Welt.

Mary dünyadaki en zengin kadınlarından biridir.

Wann haben wir es verlernt, die Welt mit Kinderaugen zu betrachten?

Ne zaman dünyayı bir çocuk gibi görebilmeyi unuttuk?

Die Welt steht Kopf, dennoch wünsche ich dir einen schönen Tag.

Dünya tersine dönmüş, yine de güzel bir gün dilerim.

Amerika ist das reichste Land der Welt.

Amerika dünyada en zengin ülkedir.

Ich bin nicht auf diese Welt gekommen, um so zu sein, wie andere mich gerne hätten!

Ben bu dünyaya herkesin istediği gibi biri olmak için gelmedim!

Wir sind keine Menschen, die hier auf der Welt, eine spirituelle Erfahrung machen, sondern wir sind spirituelle Wesen, die erfahren, Mensch zu sein!

Biz burada dünyada manevi bir deneyim yapan insanlar değiliz, daha ziyade, insan olmayı öğrenen ruhsal varlıklarız!

Gestern war ich klug und wollte die Welt verändern. Heute bin ich weise und möchte mich verändern.

Dün akıllıydım ve dünyayı değiştirmek istiyordum. Bugün bilginim ve kendimi değiştirmek istiyorum.

Vielleicht sollten wir mal kurz die Welt anhalten und alle Idioten aussteigen lassen.

Belki de dünyayı bir durdurup, bütün aptalları indirmemiz gerekir.

Es wäre eine bessere Welt, auf der wir lebten, würden wir keine Unterschiede machen.

Şu dünyamız, üstünde yaşadığımız hayatımız ne de güzel bir hayat olurdu ayrımcılık yapılmasaydı.

Eine bittere Wahrheit: Für Menschen mit einem empfindlichen und guten Herz, ist die Welt ein schwieriger Ort.

Acı bir gerçek: Dünya hassas ve iyi kalpli insanlara göre, zor bir yerdir.

Eine bittere Wahrheit: Für Menschen mit einem empfindlichen und guten Herz ist die Welt ein schwieriger Ort.

Acı bir gerçek: Dünya hassas ve iyi kalpli insanlara göre zor bir yerdir.

Acı bir gerçek ama "Dünya hassas kalpler için cehennemdir."

Eine bunte Welt färbt den grauen Alltag heiter.

Renkli bir dünya, renksiz günümüzü neşeli yapar.

Tom kam dort zur Welt.

Tom orada doğdu.

In einer irrsinnigen Welt vernünftig sein zu wollen, ist wiederum ein Irrsinn für sich.

Bu çılgın dünyada aklı başında olmayı istemek bile başlı başına bir çılgınlıktır.

Heute ist der Tag der Ruhe und Besinnung. Heute kann die Welt mal draußen bleiben. Den heutigen Tag verbringe ich mit meinen wertvollsten Menschen. Ich wünsche allen meinen Freunden einen besinnlichen Feiertag mit ihren Liebsten.

Bugün sukunetin ve içini dinlemenin günü. Bugün dünya dışarda kalabilir. Ben bugünü en değerlilerime geçireceğim. Bütün arkadaşlarıma sevdikleriyle huzur dolu bir gün diliyorum.

Glauben Sie, Sie sind allein auf der Welt?

Dünyada yalnız olduğunuza inanıyor musunuz?

Meine ganze Verwandtschaft wohnt am Ende der Welt.

Tüm akrabalarım dünyanın sonunda yaşıyor.

Zwischen dem, was ich sage, und dem, was du verstehst, können Welten liegen.

Benim dediklerim ile senin anladıkların arasında dünya kadar farklılık olabilir.

Komm schon! Lass uns die Welt retten!

Hadi gel! Dünyayı kurtaralım!

Ich warte auf den Zug, der mich in eine bessere Welt bringt.

Daha iyi bir dünyaya giden treni bekliyorum.

Das ist nicht dein oder mein Land. Das ist unsere Welt!

Bu senin, ya da benim ülkem değil. Bu bizim dünyamız!

Sie können ein Land zerstören, aber sie können nicht den Willen eines Vaters zerstören, der bereit ist, alles zu tun, um seine Kinder glücklich zu machen, trotz der Welt die sie umgibt.

Bir Ülkeyi yok edebilirsiniz, ancak çocuklarını mutlu etmek için her şeyi yapmaya istekli bir babanın iradesini yok edemezsiniz, çevrelerindeki dünyaya rağmen

Natürlich retten unsere Sprüche nicht die Welt, aber vielleicht euren Tag.

Tabii ki, sözlerimiz dünyayı kurtarmaz, ama belki sizin gününüzü.

In einer Welt, wo die Ungerechtigkeit herrscht, bezahlt man die Wahrheit mit Leiden.

Adaletsizliğin hüküm sürdüğü bir dünyada, gerçekler acı çekerek ödenir.

Ich brauche dich mehr als alles andere auf dieser Welt.

Benim sana bu dünyadaki her şeyden daha çok ihtiyacım var.

Auf der Sonnenseite dieser Welt dürfen wir nie die Schattenseite vergessen.

Dünyamızın güneşli tarafındayken asla gölgeli tarafını unutmamamız lazım.

Lieber Weihnachtsmann, ich wünsche mir zu Weihnachten nur etwas Schnee und Frieden auf der ganzen Welt.

Sevgili Noel Baba, Noel için sadece biraz kar ve bütün dünyada barış diliyorum.

Wenn du die Möglichkeit hast, jemanden glücklich oder fröhlich zu machen, mach es! Die Welt braucht mehr davon.

Eğer elinde birini mutlu ve neşeli kılabilme imkanın varsa. Yap! Dünyanın buna çok ihtiyacı var.

In einer Welt, in der mich die Menschen krank machen, sind Tiere meine Medizin.

İnsanların beni hasta ettiği bir dünyada hayvanlar bana şifa veren ilacım.

Lass dir von niemandem deine Einzigartigkeit nehmen, denn es gibt schon genügend Marionetten auf der Welt.

Eşsizliğini kimsenin elinden almasına izin verme, çünkü dünyada yeterince kukla var.

Ich habe die beste Arbeit auf der Welt.

Dünyadaki en iyi işe sahibim.

Die Welt gehört jetzt mir.

Dünyalar benim oldu şimdi.

Niemand kommt mit einem Gefühl des Hasses auf diese Welt.

Kimse nefret duygusu ile bu dünyaya gelmez.

Ali lebt in seiner eigenen Welt.

Ali kendi dünyasında yaşıyor.

Das beste Gefühl der Welt ist es zu wissen, dass du der Grund für das Lächeln auf dem Gesicht eines anderen bist.

Dünyanın en güzel hissi, birinin yüzündeki gülümsemenin sebebi olduğunu bilmektir.

Viele Wissenschaftler glauben, dass der Mars einst eine feuchtwarme Welt war und irgendwann in seiner Frühgeschichte möglicherweise sogar Lebensformen beherbergte.

Pek çok bilim adamı, Mars'ın bir zamanlar sıcak, nemli bir dünya olduğuna ve hatta erken tarihinin bir noktasında yaşam formlarını barındırmış olabileceğine inanıyor.

Wenn du als Tier auf die Welt kommen würdest, welches würdest du sein wollen?

Dünyaya bir hayvan olarak gelseydin hangisi olmak isterdin?

Wenn dir die ganze Welt zuhören würde, was würdest du dann sagen wollen?

Bütün dünya seni duyacak olsa ne söylemek isterdin?

Tom steht an der Stelle 1 800 132 420 der reichsten Leute der Welt.

Tom dünyadaki 1.800.132.420. en zengin adamdır.

„Alles Betty!“ ist eine der beliebtesten Fernsehsendungen der Welt.

"Ugly Betty" dünyadaki en popüler televizyon şovlarından biri.

Ist eine andere Welt möglich?

Başka bir dünya mümkün mü?

Diese Welt ist krank.

Bu dünya hasta.

Die Männer regieren die Welt und die Frauen ihre Männer.

Erkekler dünyayı yönetir ve kadınlar erkeklerini yönetir.

Synonyme

Er­de:
toprak
yer
zemin
Glo­bus:
küre
Mensch­heit:
insanlık
Pla­net:
planet
Sphä­re:
küre
Welt­raum:
feza
uzay

Türkische Beispielsätze

  • Dedem 2. Dünya Savaşı sırasında öldürüldü.

  • Astronomi gezegen bilimidir.

  • Hepimiz Dünya gezegeninde yaşıyoruz.

  • II. Dünya savaşı 1945'te sona erdi.

  • Meteor dünya atmosferine girdiğinde küçük parçalara ayrıldı.

  • Ben Dünya vatandaşıyım.

  • Bir yıldız ve bir gezegen arasındaki fark nedir?

  • Ay, yıldız değildir. Dünya'nın uydusudur.

  • Aristo dünya'nın evrenin merkezi olduğuna inanıyordu.

  • 8 Mart: Dünya Kadınlar Günü. Bugün bizim günümüz. Kutlu olsun bize!

  • Geçen sene bir dünya turu yaptım, bu sene yine başka bir yere süreceğim.

  • Jüpiter Dünya'dan yaklaşık on kez daha büyüktür.

  • Jüpiter Dünya'nın yaklaşık on katı büyüklüğündedir.

  • Giderek daha fazla insan dil öğrenmek için dünya çapında web kullanıyor.

Untergeordnete Begriffe

On­line­welt:
sanal dünya
sanal yaşam ortamı
Um­welt:
çevre

Welt übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: Welt. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2023, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Synonyme] OpenThesaurus-User: Welt. In: OpenThesaurus – Das freie Wörterbuch für Synonyme, 2023, [online] openthesaurus.de, CC BY-SA 4.0
  3. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 5733401, 6583377, 6697476, 667, 932, 1113, 343708, 358303, 362787, 369818, 444844, 460171, 496811, 512219, 644456, 732239, 923586, 1179527, 1193509, 1225969, 1286204, 1389207, 1489254, 1552069, 1709419, 1847511, 1866769, 2133507, 2338127, 2453937, 2456679, 2766823, 2784085, 2940987, 3391576, 3502765, 3609798, 3657462, 3698619, 3715118, 3997762, 4562051, 4886896, 4910968, 5388602, 5442926, 5628472, 5733383, 5741860, 5775834, 5782833, 5809461, 5856586, 6037062, 6301208, 6316362, 6363700, 6369216, 6461986, 6618493, 6620587, 6622253, 6710681, 6738747, 6771622, 6771779, 6772720, 6790156, 6807713, 6812451, 6836143, 6841579, 6849535, 6850575, 6850654, 6851746, 6924292, 6952572, 6954338, 7011885, 7646522, 7673604, 7759885, 7785444, 7785458, 8057088, 8112555, 8201630, 8294472, 8499228, 9086055, 9816116, 9825445, 9921838, 10349509, 10372589, 11077396, 11490890, 1535817, 1440982, 1337148, 1315352, 2438039, 2527866, 2724195, 4511959, 5319235, 5932253, 6100888, 8891703, 8891707 & 11248530. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR