Was heißt »Kör­per« auf Türkisch?

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Der Körper passt sich schnell an Temperaturwechsel an.

Vücut, hava değişimine hızlı uyum sağlar.

Im Körper entstehen ständig freie Radikale.

Vücutta sürekli serbest radikaller bulunur.

Bedende sürekli serbest radikaller meydana gelir.

Wenn bei Ihnen Prüfungen anstehen, baut Gewichteheben tatsächlich Stress ab und es ist ebenfalls gut für Ihren Geist und Ihren Körper.

Sınavlarınız olduğu zaman, ağırlık kaldırmak gerçekten stresi azaltır, ve bu zihniniz ve bedeniniz için de iyidir.

Manchmal ist nicht der Körper müde, sondern die Seele.

Bazen yorgun olan beden değil, ruhtur.

Der Körper ist zur Unkenntlichkeit verbrannt.

Vücut yanarak tanınmaz hale gelmiş.

Tanzen ist Lächeln mit dem ganzen Körper!

Dans etmek tüm bedenle gülümsemektir!

Weißt du, was Verzweiflung ist? Wenn dein Körper nicht dorthin gehen kann, wo dein Herz längst hingeflogen ist.

Çaresizlik nedir bilir misin? Kalbin kanatlanıp gittiği yere bedenin gidememesidir.

Es ist deine Hand, die ich halten möchte. Dein Herz, das ich hören möchte. Deine Lippen, die ich küssen möchte. Und dein Körper, den ich ganz nah an meinem spüren möchte! Ich vermisse dich.

Tutmak istediğim el senin elin.Duymak istediğim kalb senin kalbin. Öpmek istediğim dudaklar senin dudakların. Ve bedenime yakın olmasını istediğim beden senin bedenin. Seni özlüyorum!

Zweifle nie an deinem Bauchgefühl! Du bist nicht paranoid! Dein Körper kann schlechte Vibrationen wahrnehmen. Wenn etwas tief in deinem Inneren sagt, dass etwas an einer Person oder Situation nicht richtig ist, dann vertraue darauf!

Hislerinden asla şüphe etme! Sen paranoyak değilsin! Vücudun kötü titreşimleri algılayabilir. Eğer içinde derin bir yerlerde bir ses sana, bir kişi veya durumun yanlış olduğunu söylüyorsa, o zaman o sese güven!

Tom hat den Körper eines Tänzers.

Tom bir dansçının bedenine sahip.

„Warum hörst du jeden Tag so viel Musik?“ „Weil ich es brauche. Essen und Trinken ist Nahrung für den Körper. Musik ist Nahrung für die Seele.“

?Neden her gün bu kadar çok müzik dinliyorsun? „Çünkü ona ihtiyacım var. Yeme içme vücut için gıdadır. Müzik ruh için gıdadır!“

Synonyme

Ding:

şey

zımbırtı

Ge­gen­stand:

eşya

Kor­pus:

bütünce

Antonyme

Al­ge­b­ra:

cebir

Feld:

alan

bölge

kutu

meydan

mıntıka

tarla

Flä­che:

satıh

yüzey

Gas:

gaz

Geist:

hayalet

ruh

zihin

Grup­pe:

grup

In­di­vi­du­um:

birey

Li­nie:

doğru

hatt-ı müstakim

Luft:

hava

nefes

rüzgâr

Mas­se:

kütle

Men­ge:

miktar

Mo­dul:

modül

Per­son:

kişi

şahıs

Punkt:

nokta

Raum­zeit:

uzayzaman

Ring:

yüzük

See­le:

can

ruh

Türkische Beispielsätze

• Önce göçmenler, sonra sen. Sosyal yamyamlığın çözümü tek vücut olmaktır.

• Hayaller vücut bulduğunda ve arzu edilenler gerçekleştiğinde o zaman bir mucizeden bahsedilebilir.

Übergeordnete Begriffe

Ge­gen­stand:

eşya

Ma­te­rie:

madde

Ob­jekt:

cisim

nesne

obje

Struk­tur:

strüktür

yapı

Untergeordnete Begriffe

Fest­kör­per:

katı

Glas­kör­per:

vitre

vitreus