Was heißt »Luft« auf Türkisch?

Das Substantiv »Luft« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Luft ist für den Menschen, was Wasser für den Fisch ist.: Balık için su neyse insan için de hava odur.
Luft ist leichter als Wasser.: Hava, sudan hafiftir.
Die Luft ist schwül.: Hava çok bunaltıcı.
Ich will nicht die gleiche Luft wie er einatmen.: Onunla aynı havayı solumak istemiyorum.
Der Duft von Frühlingsblumen lag in der Luft.: Havada ilkbahar çiçeklerinin kokusu vardı.
Die Freiheit ist wie Luft. Wir merken erst, wie viel sie wert ist, wenn sie uns fehlt.: Özgürluk hava gibidir. Değerini kaybettiğimizde anlarız.
Jeder Tag ist ein Neubeginn – hole tief Luft und starte neu.: Her gün yeni bir başlangıçdır, derin nefes al ve yeniden başla.

Bugün hava kötü.
Dün hava soğuktu.
Dün sabah hava çok soğuktu.
Bu sabah hava çok soğuktu.
Umarım yakında hava açar.
Soğuk Savaş döneminde Küba ve Vietnam'da Sovyet deniz ve hava deniz üsleri vardı.
Burnundan nefes al.
Yaz mevsiminde, burada hava çok sıcaktır.
İngiltere'de hava çok sık değişir.
Sana hava yoluyla bir doğum günü hediyesi gönderiyorum.
Eğer hava güzel olursa, yarın sabah erkenden gidebiliriz.
Salı günü hava cidden soğuktu.
Bugün hava biraz soğuk.
Tom nefes almayı durdurdu.
Boston'da hava nasıl?
Bugün hava ılık.
Bugün hava çok soğuk değil.
Radyo kötü hava uyarısı yaptı.
Tom aşırı derecede yorulmuş. Yağmur yağıyor, hava soğuk ve İskoçya Birleşik Krallığın bir parçası olarak kalacaktır.
50 yaşında olmasına rağmen, hâlâ nefes kesici.