Was heißt »ken­nen« auf Türkisch?

Das Verb »ken­nen« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • bilmek
  • tanımak

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Wer mich kennt, kennt mich, wer nicht, der kann mich kennenlernen.

Beni bilen bilir, bilmeyen nasıpse öğrenirler.

Ich kenne die Wahrheit.

Ben gerçeği biliyorum.

Ich kenne deinen Vater.

Babanı tanıyorum.

Senin babanı tanıyorum.

Ben senin babanı tanıyorum.

Er kennt mich nicht.

O beni bilmiyor.

Wir kennen die Wahrheit noch nicht.

Daha doğruyu bilmiyoruz.

Er ist mein Nachbar, aber ich kenne ihn nicht gut.

O benim komşum ama onu iyi tanımıyorum.

Ich denke, dass sie die Wahrheit kennt.

Sanırım gerçeği biliyor.

Ich kenne die Details nicht.

Detayları bilmiyorum.

Wir kennen ihn.

Biz onu tanırız.

Ich kenne deinen Bruder sehr gut.

Erkek kardeşini çok iyi tanıyorum.

Ich kenne Ihren Vater.

Babanızı tanıyorum.

Sizin babanızı tanıyorum.

Ben sizin babanızı tanıyorum.

Ich kenne ihn sehr gut.

Onu çok iyi tanıyorum.

Tom kennt seine Nachbarn nicht.

Tom komşularını tanımıyor.

Er kennt keinen von uns.

Hiçbirimizi tanımıyor.

Ich kannte ihn auch nicht.

Bunu ben de bilmiyordum.

Je mehr Leute du kennst, desto weniger Zeit kannst du mit ihnen verbringen.

Ne kadar çok insan tanırsanız, onlarla o kadar az zaman geçirebilirsiniz.

Tom kennt nicht den Unterschied zwischen Handwerk und Industrie.

Tom zanaat ve endüstri arasındaki farkı bilmiyor.

Tom kennt nicht den Unterschied zwischen Frost und Eis.

Tom, don ile buz arasındaki farkı bilmiyor.

Ich kenne Ihren Vornamen.

İsimlerinizi biliyorum.

Sein Sekretär scheint die Wahrheit zu kennen.

Onun sekreteri gerçeği biliyor gibi görünüyor.

Ich habe meinen Vater nie gekannt.

Babamı hiç tanımadım.

Ich kenne deinen Sohn.

Oğlunu tanıyorum.

Ich kenne Ihren Sohn.

Oğlunuzu tanıyorum.

Wir kennen uns doch kaum.

Birbirimizi çok az tanıyoruz.

Ich kenne Tom nicht.

Tom'u tanımam.

Es ist ein so altes Lied, dass es jeder kennt.

Öylesine eski bir şarkı ki onu herkes bilir.

Sie ist meine älteste Freundin. Ich kenne sie schon seit dem Kindergarten.

O benim en eski arkadaşım. Anaokulundan beri tanıyorum.

Nur wer sein Ziel kennt, findet den Weg.

Sadece hedefini bilen, yolunu bulur.

Tom kennt den Grund nicht.

Tom sebebi bilmiyor.

Ich kenne die richtige Antwort nicht.

Doğru cevabı bilmiyorum.

Niemand wird dieses Lied kennen!

Hiç kimse bu şarkıyı tanımayacak!

Tom kennt uns.

Tom bizi tanır.

Ich kenne niemanden in Boston.

Boston'da kimseyi tanımıyorum.

Boston'da hiç kimseyi tanımıyorum.

Ich kenne diese Leute.

Bu insanları tanıyorum.

Obwohl du mich so lange Jahre kennst, vertraust du mir nicht?

Beni uzun yıllardır tanıdığın halde bana güvenmiyor musun?

Wie viele Jahre kennst du mich schon?

Beni kaç yıldır tanıyorsun?

Sie kennt die Namen von allen Kunden.

O tüm müşterilerinin adlarını bilir.

Ich weiß, dass du Tom nicht kennst.

Tom'u tanımadığını biliyorum.

Wenige Menschen kennen die Bedeutung ihres Namens.

Çok az insan isimlerinin anlamını biliyor.

Ich kannte Tom nicht besonders gut.

Tom'u çok iyi tanımıyordum.

Nur eine Handvoll von Leuten kennt die Wahrheit.

Sadece bir avuç dolusu insan gerçeği biliyor.

Ich kenne Toms Geheimnis.

Tom'un sırrını biliyorum.

Ich kenne einen Briten namens Tom.

Tom adında bir İngiliz tanıyorum.

Tom kannte den Grund.

Tom nedeni biliyordu.

Tom kannte Marias Geheimnis.

Tom Mary'nin sırrını biliyordu.

Tom kennt das System.

Tom sistemi biliyor.

Ich denke, dass sie mich kennen.

Sanırım onlar beni tanıyor.

Industrie, wie wir sie heute kennen, gab es damals nicht.

Bugün bildiğimiz sanayi o zamanlar yoktu.

Jetzt kennst du die ganze Wahrheit.

Şimdi bütün gerçekleri biliyorsun.

Warum stellst du Fragen, deren Antwort du bereits kennst?

Cevabını bildiğin soruyu neden soruyorsun?

Tom ist der beste Vater, den ich kenne.

Tom tanıdığım en iyi babadır.

Ich glaube, Sie kennen den Grund dafür besser als ich.

Sanırım siz o nedeni benden daha iyi biliyorsunuz.

Tom kennt uns gut.

Tom bizi iyi tanır.

Wer das Ziel kennt, kann entscheiden.

Hedifi bilen, karar verebilir.

Ich kenne Toms Schwester.

Tom'un kız kardeşini tanıyorum.

Ein Geheimnis, das zwei Leute kennen, ist keines.

İki kişinin bildiği sır değildir.

Tom ist einer der höflichsten Menschen, die ich kenne.

Tom bildiğim en kibar insanlardan biri.

Ich glaube, ich kenne das Mädchen dort.

Sanırım oradaki kızı tanıyorum.

Ich kannte die Regeln nicht.

Kuralları bilmiyordum.

Wer ist Tom, und woher kennt der mich?

Tom kim ve o beni nereden tanıyor?

Er sagt, er kenne dich.

Seni tanıdığını söylüyor.

Maria kennt Tom.

Mary Tom'u tanıyor.

Kinder kennen keine Rasse und keine Religion. Sie machen keine Unterschiede. Ihr Kriterium ist ausschließlich die Liebe. Den Hass lernen sie von den Großen.

Çocuklar ırk ve din bilmezler. İnsan ayrımı yapmazlar. Ölçütleri sadece sevgidir. Nefreti büyüklerden öğrenirler.

Ich bin mir sicher, ihr kennt das auch.

Bunu da bildiğinize eminim.

Ich kenne eine Tankstelle hier in der Nähe.

Yakınlarda bir benzin istasyonu biliyorum.

Dieses Gefühl kenne ich auch!

Bu duyguyu ben de biliyorum!

Ich kenne diesen Lehrer.

Ben bu öğretmeni tanıyorum.

Du siehst jemandem sehr ähnlich, den ich kenne, Schatz.

Tanıdığım birine çok benziyorsun canım.

Ich kannte deinen Vater gut.

Babanı iyi tanıyordum.

Ich kenne ihr Geheimnis.

Onun sırrını biliyorum.

Sie kennt Maria.

O, Mary'yi tanıyor.

Tom ist einer der besten Schlagzeuger, die ich kenne.

Tom tanıdığım en iyi batericilerden biri.

Ich kenne hier niemanden außer Tom.

Tom hariç buradaki hiç kimseyi tanımıyorum.

Tom und Maria kennen sich bereits.

Tom ve Mary zaten birbirlerini tanıyorlar.

Die Liebe kennt keine Grenzen.

Aşk sınır tanımaz.

Ich glaube, Tom kennt Maria.

Bence Tom Mary'yi tanıyor.

Ich kenne das Problem.

Ben sorunu biliyorum.

Du warst von Anfang an jemand Besonderes für mich. Ich habe mich sofort in deiner Nähe wohlgefühlt, obwohl wir uns kaum kannten. Es hat sich einfach so angefühlt, als würden wir uns schon ewig kennen.

Baştan beri benim için özeldin. Birbirimizi çok az tanımamıza rağmen, senin yakınlığında kendimi iyi hissettim. Öyle ki, sanki birbirimizi çok uzun zamandan beri tanıyormuşuz gibi hissettim.

Du bist die einzige Person, die ich kenne, die diese Frage wahrscheinlich beantworten kann.

Sen muhtemelen bu soruya cevap verebilecek tanıdığım tek kişisin.

Ich kenne Tom schon, seit wir Kinder waren.

Çocukluğumuzdan beri Tom'u tanıyorum.

Sie kennt ihren Vater nicht.

O, babasını bilmiyor.

Er kennt seinen Vater nicht.

O, babasını tanımıyor.

Wen kennst du hier nicht?

Burada kimi tanımıyorsun?

Ich kenne das Passwort nicht.

Şifreyi bilmiyorum.

Tom kannte die Geschichte bereits.

Tom zaten hikayeyi biliyordu.

Ich kenne Toms Telefonnummer nicht.

Tom'un telefon numarasını bilmiyorum.

Ich glaube nicht, dass ich einen von Toms Klassenkameraden kenne.

Tom'un sınıf arkadaşlarından hiçbirini tanıdığımı sanmıyorum.

Mein Vater kannte sie.

Babam onu tanıyordu.

Ich glaube nicht, dass Tom jemanden in Boston kennt.

Tom'un Boston'da birisini tanıdığını zannetmiyorum.

Ich kannte deine Mutter gut.

Anneni iyi tanıyordum.

Ich kenne diesen Arzt nicht.

Bu doktoru tanımıyorum.

Du kennst sie nicht einmal.

Sen onu tanımıyorsun bile.

Er kennt die Regeln.

O, kuralları biliyor.

Ich kenne ihren Namen.

Onun adını biliyorum.

Onun ismini biliyorum.

Je mehr Leute du kennst, desto weniger Zeit hast du, sie zu besuchen.

Ne kadar çok insan tanırsanız, onları ziyaret etmek için o kadar az zamanınız olur.

Er kennt die Wahrheit nicht.

Gerçeği bilmiyor.

Tom sagt, dass jeder, den er kenne, das tue.

Tom, tanıdığı herkesin bunu yaptığını söylüyor.

Synonyme

be­kannt:
bilinen
malum
tanınmış
nach­voll­zie­hen:
anlamak
düşünüp anlamak
über­bli­cken:
bir bakışta görmek
bir bakışta kavramak
ver­ste­hen:
anlamak
çakmak
geçinmek
iyi
kavramak

Türkische Beispielsätze

  • O, senin onu hatırlayıp hatırlamadığını bilmek istiyor.

  • Görüşme ne zaman başlıyor bilmek istiyorum.

  • Ona ne olduğunu bilmek bile istemezsin!

  • Yaşadığımız dünyada, stresi nasıl azaltacağımızı bilmek çok önemlidir.

  • Yaşadığımız dünyada, gerilimi nasıl azaltacağımızı bilmek çok önemlidir.

  • Her zaman onu öpmenin nasıl bir şey olduğunu bilmek istemişimdir.

  • Tom'u tanımak istiyorum.

  • Onun kim olduğunu bilmek istiyorum.

  • Detayları bilmek istiyorum.

  • Ben neden burada olduğumu bilmek istiyorum.

  • Tom'un nasıl öldüğünü bilmek istiyorum.

  • Neden burada olduğumu bilmek ister misin?

  • Tom ne kadar süre burada olacağımızı bilmek istiyor.

  • Çeviri yapabilmek için en az iki dil bilmek gerekir.

  • Çeviri yapabilmek için anadil dışında en az bir dil daha bilmek gerekir.

  • Bunu kimin yaptığını bilmek istiyorum.

  • Gerçekten bilmek istiyor musun?

  • Bunu gerçekten bilmek istiyor musunuz?

  • Benim bilmemi istemediğin şeyi bilmiyorum. Yani neyi bilmek istediğimi bilmiyorum.

  • Onun adını bilmek istiyorum.

Untergeordnete Begriffe

be­ken­nen:
-dan olmak
-dan yana olmak
itiraf etmek
şehâdet etmek
er­ken­nen:
algılamak
idrak etmek
ver­ken­nen:
yanlis degerlendirmek

Kennen übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: kennen. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2023, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Synonyme] OpenThesaurus-User: kennen. In: OpenThesaurus – Das freie Wörterbuch für Synonyme, 2023, [online] openthesaurus.de, CC BY-SA 4.0
  3. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 6159799, 340949, 353015, 357771, 368203, 370194, 415521, 427294, 442205, 450528, 563936, 568448, 818897, 877059, 972492, 989777, 1234667, 1284029, 1577952, 1808590, 1842012, 1842018, 1842019, 1953240, 1998505, 2126087, 2132478, 2298315, 2599795, 2756324, 2767556, 2830128, 2933778, 2977413, 3011772, 3076138, 3083119, 3336146, 3372341, 3463403, 3566035, 3587342, 3716449, 3766355, 3779149, 3935571, 3971776, 4050144, 5001161, 5009679, 5282509, 5389610, 5494292, 5694227, 5719730, 5785112, 5984024, 5984037, 6031566, 6085711, 6164663, 6177126, 6400535, 6400596, 6678928, 6709903, 6776905, 6875397, 6999440, 7116442, 7423351, 7532578, 7538169, 7586699, 7672863, 7706453, 7778299, 7787395, 7789863, 7854424, 7856210, 7856211, 7954975, 8128359, 8157413, 8169034, 8191859, 8306543, 8306904, 8335008, 9688535, 9853989, 9985820, 10197705, 10702835, 11491410, 11520528, 9986134, 5009884, 11227334, 11245117, 11245118, 11256988, 4566010, 4525223, 4525166, 4305676, 4136343, 4111866, 3962476, 3938353, 3935468, 3705110, 3552179, 3433541, 2518299 & 1526595. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR