Was heißt »wol­len« auf Türkisch?

Das Verb »wol­len« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • istemek

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Was wollen Sie tun, wollen Sie nach Hause gehen?

Ne yapmak istersiniz, eve gitmek ister misiniz?

Ich weiß nicht, was du nicht willst, dass ich weiß; also weiß ich nicht, was ich wissen will.

Benim bilmemi istemediğin şeyi bilmiyorum. Yani neyi bilmek istediğimi bilmiyorum.

Die meisten Leute wollen nur ihre eigene Wahrheit hören.

Çoğu insan, sadece kendi gerçeklerini duymak ister.

Als ich die Nachricht hörte, wollte ich weinen.

Haberi duyunca ağlamak istedim.

Ich will einen Toyota.

Ben bir Toyota istiyorum.

Ich will schlafen.

Uyumak istiyorum.

Ich will ein eigenes Zimmer.

Bana ait bir oda istiyorum.

Ich will Geld.

Ben para istiyorum.

Mach, was du willst.

Ne isterseniz yapın.

Gib es, wem du willst.

Onu istediğin birine ver.

Ich wollte dich immer treffen.

Hep seninle tanışmak istemiştim.

Her zaman seninle tanışmak istemiştim.

Darf ich meinem Vater sagen, was du willst?

Babama ne istediğini söyleyebilir miyim?

Ich will dich wiedersehen.

Seni tekrar görmek istiyorum.

Ich will dich nie wieder sehen.

Seni bir daha hiç görmek istemiyorum.

Meine Tochter will ein Klavier.

Kızım bir piyano istiyor.

Das ist genau das, was ich will.

Tam olarak istediğim odur.

Aber ich will, dass du verstehst, was ich sage.

Ama ne söylediğimi anlamanı istiyorum.

Clive will Elektronik-Ingenieur werden.

Clive bir çıncalık kıvcısı olmak istiyor.

Wo willst du hin?

Nereye gitmek istersin?

Sie will tanzen.

Dans etmek istiyor.

Das ist nicht das, was ich sagen wollte.

Söylemek istediğim şey o değildir.

Genau das wollte ich gerade sagen.

Tam olarak söyleyeceğim odur.

Wen willst du sprechen?

Kimle konuşmak istiyorsun?

Er will zur See fahren.

Denize gitmek istiyor.

Sie wollen reich werden.

Onlar zengin olmak istiyorlar.

Zengin olmak istiyorlar.

Sie will die Scheidung.

O ayrılmak istiyor.

O boşanmak istiyor.

Ich will keinen Schmerz mehr fühlen.

Artık acı çekmek istemiyorum.

Was willst du nun?

Şimdi ne istiyorsun?

Wie Sie wollen.

Nasıl isterseniz!

Er will, dass du hier bleibst.

O senin burada kalmanı istiyor.

Er wollte auch mehr über die Bäume erfahren.

O da ağaçlar hakkında daha çok şey öğrenmek istedi.

Ich will nicht die gleiche Luft wie er einatmen.

Onunla aynı havayı solumak istemiyorum.

Wenn du den Krieg willst, wirst du ihn bekommen.

Eğer savaş istiyorsanız, savaş alırsınız.

Sie wollte das Geheimnis verraten.

O bu sırrı açık etmek istiyor.

Ich will nicht in seiner Haut stecken.

Onun yerinde olmak istemiyorum.

Ich will es selbst machen.

Onu kendim yapmak istiyorum.

Alles was du willst, ist die Macht.

Sen sadece güç istiyorsun.

Ich will Sex mit ihm haben.

Onunla sevişmek istiyorum.

Wo willst du das verkaufen?

Bunu nerede satmak istiyorsun?

Nimm so viel du willst.

İstediğin kadar al.

Er will, dass ich mit ihm gehe.

Benim onunla gitmemi istiyor.

Wir wollen dem Müll eine Abfuhr erteilen.

Çöpü taşımak istiyoruz.

Ich will tanzen.

Ben dans etmek istiyorum.

Ich will nicht aufgeben.

Bırakmak istemiyorum.

Vazgeçmek istemiyorum.

Pes etmek istemiyorum.

Wir wollen die Welt ein bisschen besser verlassen, als wir sie vorgefunden haben.

Biz Dünya'yı bulduğumuzdan biraz daha iyi bırakmak istiyoruz.

Tom will nicht so lange warten.

Tom o kadar uzun beklemek istemiyor.

Wir wollen alle ein neues Auto oder ein neues Telefon.

Biz hepimiz yeni bir araba ya da yeni bir telefon istiyoruz.

Sie wollte gerade beginnen.

O, başlamak üzereydi.

Ich will meine Arbeit vor dem Mittagessen beenden.

İşimi öğlen yemeğinden önce bitirmek istiyorum.

Ich will ein kaltes Bier trinken.

Soğuk bir bira içmek istiyorum.

Ich wollte nur etwas Musik hören.

Ben sadece biraz müzik dinlemek istedim.

Den Film will ich noch einmal sehen.

Filmi tekrar görmek istiyorum.

Er will nur das Beste.

Sadece en iyiyi istiyor.

Er wollte seine schmutzige Wäsche waschen.

Kirli çamaşırları yıkamak istedi.

Ich will dich!

Seni istiyorum.

Ich weiß nicht, was ich will.

Ne istediğimi bilmiyorum.

Ne yapmak istediğimi bilmiyorum.

Tom wollte immer schon den Fujiama besteigen. Aber bislang hatte er nicht die Zeit dafür gefunden.

Tom her zaman Fuji Dağı'na çıkmak istemişti fakat şimdiye kadar, bunu yapmak için zaman bulamamıştı.

Was will Tom?

Tom ne istiyor?

Wir wollen Gerechtigkeit.

Adalet istiyoruz.

Wir wollen mit Tom reden.

Tom'la konuşmak istiyoruz.

Tom will eine große Familie.

Tom büyük bir aile istiyor.

Er will Sie sprechen.

Sizinle konuşmak istiyor.

Warum wollen Sie der Polizei nicht helfen?

Neden polise yardım etmek istemiyorsunuz?

Sie wollte ihren Vater nicht enttäuschen.

Babasını hayal kırıklığına uğratmak istemedi.

Tom darf mein Fahrrad benutzen, wenn er will.

Tom istediği zaman bisikletimi kullanabilir.

Das ist es, was ich wissen will.

Bilmek istediğim odur.

Ich will Maria.

Ben Mary'yi istiyorum.

Ich will siegen.

Kazanmak istiyorum.

Tom wollte für Maria etwas Nettes tun.

Tom Maria için hoş bir şey yapmak istedi.

Lass mich bitte einfach in Ruhe! Ich will nachdenken.

Lütfen sadece beni yalnız bırak. Düşünmek istiyorum.

Er will meine Tochter heiraten.

O, kızımla evlenmek istiyor.

Warum willst du Französisch lernen?

Neden Fransızca öğrenmek istiyorsun?

Ich will nur reden.

Sadece konuşmak istiyorum.

Welche Sprache willst du lernen?

Hangi dili öğrenmek istiyorsun?

Tom will mit dir sprechen.

Tom seninle konuşmak istiyor.

Ich will mehr Geld.

Daha fazla para istiyorum.

Daha fazla para isterim.

Tom will sprechen.

Tom konuşmak istiyor.

Tom will handeln.

Tom harekete geçmek istiyor.

Wer mit den Menschen auskommen will, darf nicht zu genau hinsehen.

İnsanlarla iyi geçinmek istiyorsan, çok derinlere bakmamalısın.

Ein Mann soll immer mehr wollen, als er leisten kann.

Bir erkek her zaman gücünün yettiğinden fazlasını istemelidir.

Das wollte ich kaufen.

Satın almak istediğim odur.

Ich will hier leben.

Burada yaşamak istiyorum.

Das ist genau das, was ich kaufen wollte.

O tam olarak almak istediğim şey.

Ich will dich nicht verlieren, Tom.

Seni kaybetmek istemiyorum, Tom.

Ich will dich nicht wieder verlieren.

Seni tekrar kaybetmek istemiyorum.

Ich will dich nicht als Freund verlieren.

Seni bir arkadaş olarak kaybetmek istemiyorum.

Ich will noch ein wenig im Garten bleiben.

Ben bahçede biraz kalmak istiyorum.

Das war die Antwort, die ich wollte.

İstediğim cevap oydu.

Ich will nicht mit Tom sprechen.

Tom'la konuşmak istemiyorum.

Maria weiß, was sie will.

Maria ne istediğini bilir.

Maria ne istediğini biliyor.

Ich will nach Deutschland.

Almanya'ya gitmek istiyorum.

Ich wollte ein Bier mit dir trinken.

Seninle bir bira içmek istedim.

Wir sind hier, weil wir mit Tom sprechen wollen.

Buradayız çünkü Tom ile konuşmak istiyoruz.

Ich will nicht, dass er weiß, wo ich wohne.

Nerede yaşadığımı bilmesini istemiyorum.

Wie lange willst du hier bleiben?

Burada ne kadar kalmak istiyorsun?

Denkst du, dass ich das will?

Sence bunu istiyor muyum?

Mama, ich will das nicht anziehen!

Anne! Bunu giymek istemiyorum.

Sie will Sängerin werden.

O, bir şarkıcı olmak istiyor.

Wir wollen unser Geld sinnvoll einsetzen.

Paramızı mantıklı kullanmak istiyoruz.

Das ist es, worüber ich mit euch sprechen will.

Sizinle konuşmak istediğim şey buydu.

Synonyme

ab­zie­len:
hedeflemek
su­chen:
aramak

Antonyme

ab­leh­nen:
kabul etmemek
reddetmek

Türkische Beispielsätze

  • Herkesin kendi gökkuşağısı vardır, onu sadece görmeyi istemek gerekir!

  • Bu çılgın dünyada aklı başında olmayı istemek bile başlı başına bir çılgınlıktır.

  • İyileşmeyi istemek her zaman iyileşmenin bir parçasıydı.

  • Hayatta, sahip olmadığın şeyi istemek, istemediğin şeye sahip olmaktan daha iyidir.

Wollen übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: wollen. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2023, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Synonyme] OpenThesaurus-User: wollen. In: OpenThesaurus – Das freie Wörterbuch für Synonyme, 2023, [online] openthesaurus.de, CC BY-SA 4.0
  3. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 1368182, 2281355, 734, 352276, 354421, 354426, 354431, 354440, 408762, 427264, 509741, 522124, 550158, 550219, 557962, 578413, 582307, 606899, 642274, 678516, 686372, 783258, 813072, 933478, 941452, 951589, 963171, 969201, 990168, 1005397, 1006528, 1020724, 1023136, 1104652, 1136204, 1136208, 1136222, 1137132, 1139115, 1287944, 1322211, 1333246, 1348668, 1367916, 1489254, 1500230, 1508331, 1511473, 1547126, 1547143, 1553750, 1707938, 1708334, 1709334, 1728883, 1785044, 1802053, 1854292, 1870216, 1897960, 1931813, 1932916, 1935210, 1935243, 1935406, 2008131, 2023327, 2023340, 2027335, 2027367, 2030597, 2082885, 2115987, 2123869, 2132280, 2176797, 2215405, 2228507, 2240907, 2253058, 2298375, 2302290, 2307073, 2405794, 2405795, 2405796, 2419587, 2422496, 2444733, 2447102, 2485305, 2513720, 2578436, 2594719, 2625215, 2636887, 2655103, 2667627, 2678184, 2718796, 6618456, 6807714, 11449258 & 11492165. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR