Was heißt »la­chen« auf Türkisch?

Das Verb »la­chen« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • gülmek

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Wer zuletzt lacht, lacht am besten.

Son gülen, iyi güler.

Wenn du lachst, lacht die Welt mit dir, wenn du weinst, weinst du allein.

Güldüğünde dünya da seninle güler, ama ağladığında yalnız ağlarsın.

Ich habe gelacht.

Güldüm.

Tom lacht.

Tom gülüyor.

Der Präsident lachte unwillkürlich.

Başkan kendine rağmen güldü.

Ich weiß nicht, worüber das Baby lacht.

Bebeğin neye güldüğünü bilmiyorum.

Sie begannen alle drei zu lachen.

Üçü birden gülmeye başladılar.

Hör auf zu lachen!

Gülmeyi kes!

Tom lachte.

Tom güldü.

Plötzlich fing sie an zu lachen.

Aniden gülmeye başladı.

Tom konnte nicht verstehen, warum Mary über ihn lachte.

Tom Mary'nin ona niçin güldüğünü anlayamadı.

Wer lacht, ist glücklich.

Gülen bir kişi mutludur.

Tom wusste nicht, ob er lachen oder weinen sollte.

Tom güleceğini mi yoksa ağlayacağını mı bilmiyordu.

Warum lachst du über diesen dummen Witz?

Neden bu aptal şakaya gülüyorsun?

Hat Tom gelacht?

Tom güldü mü?

Tom fragte Maria, warum sie lache.

Tom Mary'ye neden güldüğünü sordu.

Soll ich weinen oder lachen?

Güleyim mi ağlayayım mı bilmiyorum.

Je hässlicher ich lache, desto glücklicher bin ich.

Ne kadar çirkin gülüyorsam o kadar mutluyumdur.

Wer wird derjenige sein, der zuletzt lacht?

Son gülen kim olacak?

Ich weiß nicht, warum ich lache.

Niçin güldüğümü bilmiyorum.

Ich lache nicht oft.

Ben sık sık gülmem.

Der Spiegel ist mein bester Freund. Denn er lacht nie, wenn ich weine.

Ayna benim en iyi arkadaşımdır. Çünkü ben ağladığımda o asla gülmez.

Immer wenn du lachst, stirbt irgendwo ein Problem.

Her gülüşünde bir yerlerde bir problem ölür.

Da lache ich nur drüber, was du sagst.

Bu söylediğine güleyim bari.

Die schönsten Menschen sind die, die mit ihrem Herzen lachen.

En güzel insanlar, kalpleriyle gülenlerdir.

Nur Menschen, die Schmetterlinge lachen hören können, wissen wie Wolken duften.

Yalnızca kelebeklerin gülmesini duyabilen insanlar, bulutların nasıl koktuğunu da bilir.

Tom lachte über Marias Akzent.

Tom, Mary'nin aksanına güldü.

Wir haben uns krumm und bucklig gelacht.

Gülmekten yarıldık.

Ich lache mich kaputt.

Koptum gülmekten.

He, worüber lachst du?

Hey, neye gülüyorsun?

Schlussendlich lachte uns das Glück.

Talih yüzümüze güldü en sonunda.

Antonyme

heu­len:
ağlamak
feryat etmek
ulumak
wei­nen:
ağlamak

Lachen übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: lachen. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2023, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 1141, 1225969, 589883, 1713307, 1811339, 2058395, 2095184, 2155131, 2191135, 2201901, 2238533, 2480310, 2491019, 2784838, 3449755, 5305183, 5664754, 5824651, 6031631, 6149795, 6620695, 6669030, 6680954, 6709931, 6958094, 7020664, 7452394, 7673916, 7744537, 8299702 & 9579148. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR