Was heißt »Feh­ler« auf Türkisch?

Das Substantiv »Feh­ler« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • yanlış
  • hata

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Tritt der Fehler regelmäßig oder sporadisch auf? Ist der Fehler reproduzierbar?

Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

Zeige einem schlauen Menschen einen Fehler und er wird sich bedanken. Zeige einem dummen Menschen einen Fehler und er wird dich beleidigen.

Akıllı bir insana hatasını göster, sana teşekkür eder. Aptal bir insana hatasını göster, sana hakaret eder.

Es war kein Fehler dich zu lieben, aber es war ein Fehler, zu denken, du würdest mich auch lieben.

Seni sevmek bir hata değildi, ama seninde beni sevdiğini düşünmek bir hataydı.

Ich bin für diesen Fehler verantwortlich.

Hatadan ben sorumluyum.

Sie hat den gleichen Fehler wieder gemacht.

O aynı hatayı yine yaptı.

Die Rechnung enthält einen Fehler.

Fatura bir hata içeriyor.

Wobei ist der Fehler aufgetreten?

Hata ne zaman meydana geldi?

Äußerte sich der Fehler bereits von Anfang an, oder erst später? - Wann?

Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?

Wie äußert sich der Fehler?

Hata nasıl gözlendi?

Der Fehler wurde korrigiert.

Hata düzeltildi.

Je umsichtiger du bist, desto weniger Fehler machst du.

Ne kadar çok dikkatli olursan o kadar az hata yaparsın.

Wer wirklich Autorität hat, wird sich nicht scheuen, Fehler zuzugeben.

Önemli bir otoriteye sahip olan, hatalarını kabul etmekten korkmayacak.

Ich werde deine Fehler nicht mehr tolerieren.

Hatalarını bir daha hoş karşılamam.

Ich kam zu dem Schluss, dass wir einen verhängnisvollen Fehler gemacht hatten.

Çok tehlikeli bir hata yapmış olduğumuz sonucuna vardım.

Verbessern Sie mich bitte, wenn ich Fehler mache!

Hata yaparsam, lütfen beni düzeltin.

Das war ein Fehler.

Bu bir hataydı.

Mache ich viele Fehler?

Çok hata yapıyor muyum?

Ich bin bereit zuzugeben, dass es mein Fehler war.

Onun benim hatam olduğunu itiraf etmeye hazırım.

Er räumte seinen Fehler ein.

O, hatasını kabul etti.

Viele haben denselben Fehler gemacht.

Birçok kişi aynı hatayı yaptılar.

Ich mache oft Fehler, wenn ich Französisch spreche.

Fransızca konuşurken sık sık hatalar yaparım.

Ich kann nicht glauben, dass Tom einen solchen Fehler gemacht hat.

Tom'un böyle bir hata yaptığına inanamıyorum.

Eigentlich hast du nicht einen, sondern zwei Fehler gemacht.

Aslında, bir değil iki tane hata yaptın.

Man kann einen Fehler nicht durch eine Dummheit ausbügeln.

Bir hata aptallık ile düzeltilemez.

In der drittletzten Zeile ist ein Fehler.

Sondan üçüncü satırda bir hata var.

Warum habe ich solche Fehler gemacht?

Neden böyle hatalar yaptım?

Ich weiß, wo du den Fehler gemacht hast.

Nerede hata yaptığını biliyorum.

Ich weiß, wo du den Fehler machen wirst.

Nerede hata yapacağını biliyorum.

Kein Mensch ist ohne Fehler.

Hiçbir insan hatasız değildir.

Das war mein Fehler.

Bu benim hatamdı.

Ich habe diesen Fehler nicht mehr begangen.

O hatayı tekrar yapmadım.

Tom hat drei Fehler gemacht.

Tom üç hata yaptı.

Gott macht keine Fehler.

Tanrı, hata yapmaz.

Gibt es in der schriftlichen Prüfung grammatische Fehler?

Yazılı sınavda dil bilgisi kaynaklı hata var mı?

Tom hat nur drei Fehler gemacht.

Tom sadece üç tane hata yaptı.

Maria hat viele Fehler gemacht.

Mary çok hata yaptı.

Wer einen Freund ohne Fehler sucht, bleibt ohne Freund.

Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.

Es war ein Fehler, Tom zu küssen.

Tom'u öpmek bir hataydı.

Wer immer versucht alles richtig zu machen, verpasst vielleicht den schönsten Fehler seines Lebens.

Her şeyi, her zaman doğru yapmaya çalışan, belki de hayatında yapabileceği en güzel hatayı kaçırabilir.

Je mehr du übst, desto weniger wahrscheinlich ist es, dass du Fehler machen wirst.

Ne kadar çok pratik yaparsanız, hata yapma olasılığınız o kadar az olur.

Ich glaube, ich habe einen Fehler gemacht.

Sanırım bir hata yaptım.

Sie bemerken Ihre Fehler nicht.

Hatalarını fark etmiyorlar.

Hatanızı fark etmiyorsunuz.

Wer Freunde ohne Fehler sucht, bleibt ohne Freunde.

Kusursuz bir arkadaş arayan, arkadaşsız kalır.

Das ist eine Erklärung für Wiederholungstäter: Ich habe so viel aus meinen Fehlern gelernt, dass ich daran denke, noch mehr zu machen.

Adam gibi bir açıklama bu tekrar vede tekrarcılar için: Hatalarımdan o kadar çok şeyler öğrendim ki, daha da çok hata yapmayı düşünüyorum.

Wer trotz deiner Fehler bei dir bleibt, der liebt dich wirklich.

Birisi yaptığın hataya rağmen yanında kalıyorsa, iste o kişi gerçekten sevendir.

Leider mache ich in letzter Zeit beim Übersetzen solcher Sätze schwere Fehler.

Son günlerde o tür cümleleri çevirirken ciddi hatalar yapıyorum ne yazık ki.

Du kannst dich nicht damit abfinden, dass du einen Fehler gemacht hast, nicht wahr?

Hata yaptığını kabullenemiyorsun, değil mi?

Er wird diesen Fehler nicht noch einmal machen.

Maymun gözünü açtı.

Ich hoffe, dass du aus deinem Fehler etwas gelernt hast.

Umarım hatandan bir şey öğrendin.

Du musst deine Fehler nicht suchen. Das machen schon die anderen.

Hatalarını kendin bulmana hiç gerek yok, çünkü bunu senin için başkaları yapıyor.

Wessen Fehler war das?

O kimin hatasıydı?

Synonyme

Irr­tum:
yanılgı
Scha­den:
zarar
Schuld:
görev
vazife
Schwä­che:
zaaf
zayıflık
Sprung:
çatlak
Tod­sün­de:
ölümcül günah
Ver­rech­nung:
aritmetik
fatura
hesap

Antonyme

Rich­tig­keit:
doğruluk
gerçeklik
mukarenet
mutabakat
uygunluk

Türkische Beispielsätze

  • Tüm o olay, trajik bir yanlış anlaşılmadan ibaret.

  • Siz bana yanlış yaptınız.

  • Bilerek bana yanlış adres verdi.

  • Bu bir hata olmalı.

  • Yanlış zamanda yanlış yerde oldu.

  • Fizik öğretmenim bana hata yaptı.

  • Yaptığınız yanlış.

  • Tom neyi yanlış yaptı?

  • Olayı çözdüm ama yanlış bir şeyler yapmak istemem.

  • John muhtemelen hata yapacak.

  • Ken kazara yanlış otobüse bindi.

  • Bunu yanlış anlayamazsın.

  • En büyük yanlış anlaşılmalar hatalardan kaynaklanır.

  • En büyük yanlış anlaşılmalar hatalardan dolayı oluşur.

  • Bana paranın üstünü yanlış verdin.

  • Biri benim hakkımda yanlış bilgiler yaydı.

  • O tamamen yanlış.

  • İyi insan mutluluk, kötü insan tecrübe, yanlış insan ders ve mükemmel insan iz bırakır!

  • Tom neyin yanlış gittiğini bilmiyor.

  • Bana öyle geliyor ki biz onu yanlış anlıyoruz.

Untergeordnete Begriffe

Fehler übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: Fehler. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2023, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Synonyme] OpenThesaurus-User: Fehler. In: OpenThesaurus – Das freie Wörterbuch für Synonyme, 2023, [online] openthesaurus.de, CC BY-SA 4.0
  3. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 749472, 6308858, 6961787, 349979, 399961, 644387, 749405, 749448, 749458, 824112, 978166, 1336070, 1511898, 1733486, 1936586, 2098537, 2153223, 2298219, 2415941, 2442109, 2578028, 2720305, 2767550, 2804348, 2890881, 3001551, 3207078, 3207081, 3388833, 3749182, 3835268, 4245247, 4561963, 5001828, 5243215, 5315460, 5364031, 5499643, 5749197, 5823708, 6334474, 6573804, 6738371, 6796065, 6851915, 6875247, 6875286, 6875427, 7044957, 7751851, 11497425, 3754076, 3710298, 3429579, 3427479, 3327102, 3081911, 4891101, 4893297, 2557265, 2445026, 2031107, 2030931, 6097896, 6097897, 1347329, 1281706, 1278332, 6669044, 1107479 & 1046791. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR