Was heißt »hoch« auf Türkisch?

Das Adjektiv »hoch« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Künstler werden in Frankreich hoch geschätzt.: Fransa'da sanatçlara hayli saygı gösterilir.
Die Miete ist sehr hoch.: Kira çok yüksek.
Der Preis ist doppelt so hoch wie im vergangenen Jahr.: Fiyat geçen yılkinin iki katı.
Wie hoch ist jener Berg?: O dağın yüksekliği nedir?
Jeder Tag sollte der Anfang eines neuen Lebens sein. Kopf hoch! Schau nach vorne! Das Leben geht weiter, denn jedes Leben ist der Anfang einer Ewigkeit.: Her yeni gün hayatın yeni başlangıcı olmalı. Kafayı kaldır! Önüne bak! Hayat devam ediyor çünkü her yaşam sonsuzluğun başlangıcıdır .
Ein Turm ist höher als ein Haus.: Bir kule bir evden daha yüksektir.
Der Baum ist höher als das Haus.: Ağaç evden daha uzun.

Mont Blanc Alpler'de en yüksek dağdır.
Birçok ülkede en yüksek ceza ömür boyu hapistir.
Mağaza yüksek fiyatlarıyla tanınır.
22 Temmuz 2016 tarihinde Basra'daki hava sıcaklığı en yüksek 53.8°C olarak ölçüldü.
Bu, Japonya'daki en yüksek kuledir.
Beni herkes duyabilsin diye yüksek sesle konuşuyordum.
O yüksek sesli ve kesintisiz konuşur.
Ticaret yüksek okuluna gittim.
Babam her zaman çok yüksek bir sesle konuşur.
Tom düşük-yağlı, yüksek-proteinli diyet yapıyor.
Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir.
Japonya, yüksek teknoloji endüstrilerinde son derece rekabetçidir.
Bu yüksek teknoloji alanında işbirliği ve uzmanlık alışverişi teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.
Müslüman çoğunluğa sahip bazı ülkelerde genç kızların genç erkeklere göre yüksek öğrenim ihtimali daha düşüktür.