Was heißt »Uhr« auf Türkisch?

Das Substantiv »Uhr« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • saat
  • sayaç

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Mein Sohn kann die Uhr lesen.

Oğlum saati okuyabiliyor.

Weckt mich um sieben Uhr auf.

Beni saat yedide uyandır.

Weißt du, wo meine Uhr ist?

Saatimin nerede olduğunu biliyor musun?

Die Uhr geht vor.

Saat ileri gidiyor.

Ich warte schon seit zwei Uhr auf Sie.

Saat ikiden beri sizi bekliyorum.

Bitte rufen Sie mich um neun Uhr vormittags an.

Lütfen beni sabah dokuzda ara.

Wir treffen uns morgen früh um acht Uhr, also kommt nicht zu spät.

Yarın sabah erkenden buluşacağız, o yüzden çok geç kalma.

Das Tor wird um acht Uhr geschlossen.

Kapı sekizde kapanır.

Um wie viel Uhr fährt der Zug nach New York ab?

New York'a tren saat kaçta kalkıyor?

Ich muss rechtzeitig um 9:30 Uhr abfahren, damit wir pünktlich ankommen.

Vaktinde varabilmemiz için tam 9:30 da ayrılmak zorundayım.

Die Banken öffnen um neun Uhr.

Bankalar saat dokuzda açılır.

Es ist schon elf Uhr.

Saat on bir oldu bile.

Das ist meine Uhr.

Bu saat benim.

Jetzt ist es irgendwo fünf Uhr.

Şimdi bir yerde saat beştir.

Um acht Uhr gehe ich zur Schule.

Saat sekizde okula giderim.

Ich musste für diese Uhr nicht weniger als 1000 Dollar bezahlen.

Bu saat için en az 1,000 dolar ödemek zorunda kaldım.

Du bist um fünf Uhr gekommen.

Sen beşte geldin.

Er hat die Uhr für mich repariert.

O, saati benim için tamir etti.

Ich wachte gegen sechs Uhr auf.

Yaklaşık saat altıda uyandım.

Tom geht um zehn Uhr dreißig zu Bett.

Tom saat 10.30 'da yatmaya gider.

Bist du bis 2.30 Uhr fertig?

2.30'a kadar hazır olacak mısın?

2.30'a kadar hazır olur musun?

Sind Sie bis 2.30 Uhr fertig?

2.30'a kadar hazır olur musunuz?

Es ist jetzt ein Uhr.

Saat tam bir.

Vor fünfzehn Minuten war es 2:30 Uhr .

On beş dakika önce saat 2.30'du.

Tom schaffte es, die Arbeit vor 2 Uhr 30 fertigzustellen.

Tom 2.30'dan önce işi bitirmeyi başardı.

Tom versprach, vor 2.30 Uhr hier zu sein.

Tom 2.30'a kadar burada olacağına söz verdi.

Dieser Laden schließt nicht vor sieben Uhr.

Bu mağaza yediye kadar kapanmaz.

Weiß dein Vater, dass du deine Uhr zerbrochen hast?

Baban senin saatini kırdığını biliyor mu?

Um 11 Uhr gehe ich zum Sport.

Saat 11'de spora gidiyorum.

Er bleibt bis 16 Uhr in der Schule.

O saat 16’ya kadar okulda kalıyor.

Ich schlafe um 23 Uhr.

Saat 23’te uyuyorum.

Um 23 Uhr schlafe ich schon längst.

Saat 23' te çoktan uyumuş oluyorum.

Eine Uhr lässt sich zurückdrehen. Die Zeit nicht!

Bir saat geri alınabilir. Zaman alınamaz!

Toms Vater kam nie vor neun oder zehn Uhr nach Hause.

Tom'un babası dokuz ya da ondan önce asla eve geri gelmedi.

Sie kam um sieben Uhr nach Hause.

O saat yedide eve vardı.

Er blickte auf seine Uhr und bestellte noch einen Tee.

Saatine bakıp bir çay daha söyledi.

Tom sollte um zehn Uhr hier sein.

Tom'un saat onda burada olması gerekiyor.

Wieviel Uhr ist’s, Sami?

Saat kaç, Sami?

Er will eine Uhr wie deine.

Seninkine benzeyen bir saat istiyor.

Synonyme

Chro­no­me­ter:
kronometre
süreölçer
Stun­de:
zaman

Türkische Beispielsätze

  • Ben dokuz saat uyudum.

  • Ben sadece iki saat uyudum.

  • Her gün saat sekizde evden ayrılıyorum ve saat dokuzda çalışmaya başlıyorum.

  • Otobüs kazadan dolayı bir saat ertelendi.

  • Affedersiniz, saat kaç?

  • Tom saat on birde uyanır.

  • Tom saat onda uyandı.

  • Tom, Mary'yi saat on birde uyandırır.

  • O, saat onda arayacağını söyledi.

  • Öğretmen iki saat boyunca konuşmaya devam etti.

  • Dün gece Tom sadece üç saat uyudu.

  • Her gün bir saat spor yaparım.

  • Bazen Tatoeba'da üç saat kalıyorum.

  • Bu cümleyi yaklaşık bir saat önce sokakta duydum.

  • Haftada kaç saat çalışıyorsunuz?

  • Oraya gitmek bir saat sürer.

  • Birkaç saat uyudu.

  • Önceden üç saat çalıştım.

  • Odayı iki saat içinde boşaltın.

  • Biz sınırdan üç saat uzaklıktayız.

Übergeordnete Begriffe

Mess­ge­rät:
ölçü aleti

Untergeordnete Begriffe

Arm­band­uhr:
kol saati
Sand­uhr:
kum saati
Son­nen­uhr:
güneş saati
Ta­schen­uhr:
cep saati
Turm­uhr:
kule saati

Uhr übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: Uhr. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2023, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Synonyme] OpenThesaurus-User: Uhr. In: OpenThesaurus – Das freie Wörterbuch für Synonyme, 2023, [online] openthesaurus.de, CC BY-SA 4.0
  3. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 358601, 477771, 537796, 555806, 641187, 712502, 943749, 1003837, 1152093, 1177364, 1561024, 1772672, 2051002, 2228644, 2342629, 2404253, 2407041, 2409738, 2424198, 2427968, 2591077, 2591079, 2610927, 2610934, 3683430, 3683433, 3834101, 4996265, 6169665, 6776868, 6776935, 6778978, 7262593, 7294022, 7790003, 7813393, 8979888, 10500734, 11175059, 1258522, 1277126, 1310953, 1042066, 944822, 1547385, 1547388, 1547389, 1547393, 1811253, 1815825, 2103464, 2131137, 2404236, 2926873, 3421960, 3480607, 3842305, 4169598 & 4328725. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR