Was heißt »Sei­te« auf Türkisch?

Das Substantiv »Sei­te« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • taraf
  • yan
  • sayfa
  • köşe
  • açı
  • bakış açısı
  • yüz
  • sahife

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Sie schritten Seite an Seite.

Yan yana yürüdüler.

Lass uns so Seite an Seite schlafen, aber bitte verlass mich nicht, Mutter.

Böyle yatalım yan yana, ne olur bırakma beni annem.

Mach den Schrank auf der linken Seite auf, dort sind die Flaschen.

Dolap kapağını sola doğru açın , şişeler oradadır.

Die Welt ist ein Buch, und die, die nicht reisen, lesen nur eine Seite.

Dünya bir kitaptır, gezmeyenler sadece bir sayfasını okurlar.

Sie leben auf der anderen Seite der Straße.

Onlar sokağın diğer tarafında yaşıyorlar.

Such in den gelben Seiten!

Sarı sayfalarda ara!

Jeder Mensch ist ein Mond und hat eine dunkle Seite, die er niemandem zeigt.

Her insan bir aydır ve kimseye göstermediği karanlık bir tarafa sahiptir.

Sie erreichte die andere Seite binnen 10 Minuten.

O, 10 dakika içinde diğer tarafa vardı.

Ihr Haus ist auf der anderen Seite des Flusses.

Eviniz nehrin diğer tarafındadır.

Es ist auf der linken Seite der Straße.

O, caddenin sol tarafındadır.

Wir sollten bei diesem Thema beiden Seiten gerecht werden.

Biz o konuda her iki tarafa adaletli davranmalıyız.

Ich bin auf deiner Seite, Tom.

Ben senin tarafındayım, Tom.

Ich brauche dich an meiner Seite.

Yanımda olmana ihtiyacım var.

Tom war an meiner Seite, als es passierte.

Tom olay olduğunda yanımdaydı.

Eine glückliche Fügung wollte es, dass das Schicksal auf meiner Seite war.

Talih işte, kader benden yanaydı.

Ein Segen, dass das Glück auf meiner Seite war!

Bereket, şans yanımdaydı.

Glücklicherweise war die göttliche Vorsehung auf meiner Seite.

Şans eseri, takdiri ilahi benden yanaydı.

Du sagtest, du würdest immer an meiner Seite sein.

Her zaman yanımda olacağını söylemiştin.

Laurie ist auf der rechten Seite.

Laurie sağda.

An deiner Seite fühle ich mich so beschützt.

Senin yanında çok güvende hissediyorum.

Mit den richtigen Menschen an deiner Seite kann das Leben so schön sein.

Yanında doğru insanlarla hayat çok güzel olabilir.

Es gibt nichts Schlechtes, das nicht auch eine gute Seite hat.

Hiçbir şey o kadar kötü değildir ki, iyi bir yanı olmasın.

Mein Platz ist an deiner Seite. So einfach ist das!

Benim yerim senin yanın. Bu kadar basit!

Die Sehnsucht nach einem geliebten Menschen ist wie Heimweh nach Zuhause. Nur ist es kein fester Ort, sondern der Platz an seiner Seite.

Sevilen bir insana duyulan özlem, yuvaya duyulan özlem gibidir. Sadece bu sabit bir yer değil, onun yanında ki yerdir.

Auf einigen Seiten des Buches sind Druckfehler.

Kitabın bazı sayfalarında baskı hatası var.

Das Schönste am Schreiben ist, leere Seiten mit Leben zu füllen.

Yazmanın en güzel yanı boş sayfaları hayatla doldurmaktır.

Synonyme

As­pekt:
görünüm
görünüş
Blatt:
ağız
gazete
kamış
kanat
pâl
yaprak
Flü­gel:
kanat
Pa­pier:
kâğıt
Par­tei:
hizb
parti
Pro­fil:
profil
Rand:
kenar
Rich­tung:
istikamet
yön

Antonyme

Ach­se:
eksen
Bo­den:
yer
zemin
Dach:
çatı
dam
De­cke:
satıh
yüzey
Front:
cephe
dalga
Län­ge:
boylam
müddet
süre
uzunluk

Türkische Beispielsätze

  • Yaklaşık beş yüz yıl önce onlar Peru'da imparatorluklarını kurmuşlardı.

  • Bu ev yüz yıl önce inşa edildi.

  • Problemi bir çocuğun bakış açısıyla düşünmeliyiz.

  • Az insan, yüz yıldan daha uzun yaşar.

  • Saçlarını bir daha yan tarama, sana yakışmıyor.

  • Tom ile yüz yüze konuştum.

  • Bu ilacın yan etkileri nelerdir?

  • Gözlerim bilgisayardan dört köşe oldu. Bu günlük bu kadar yeter, millet, iyi geceler.

  • En güzel keşif yolculuklarını, dünyaya bakış açımızı değiştirdiğimizde yaparız.

  • Alkolin kötü yan etkilerini okuduktan sonra, okumaya son vermeye karar verdim.

  • Bazen sadece bakış açımızı değiştirmemiz lazım.

  • Hz. Muhammed ﷺ altı yüz otuz iki yılında Medine'de vefat etti.

  • Savaştan taraf mısın, yoksa karşı mısın?

  • Bu çift ayakkabı iki yüz dolar fiyatındadır.

Übergeordnete Begriffe

Auf­tritt:
sahneye çıkma
Li­nie:
doğru
hatt-ı müstakim

Untergeordnete Begriffe

Haupt­sei­te:
ana sahife
ana sayfa
Web­sei­te:
Web sahifesi
Web sayfası

Seite übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: Seite. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2022, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Synonyme] OpenThesaurus-User: Seite. In: OpenThesaurus – Das freie Wörterbuch für Synonyme, 2023, [online] openthesaurus.de, CC BY-SA 4.0
  3. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 2498975, 5388837, 1036, 1113, 522464, 604771, 1566140, 1713930, 2069041, 2120702, 2381535, 3374257, 3712556, 4038633, 4064698, 4064717, 4064724, 4120335, 5382319, 6406286, 6627147, 6738425, 6739296, 7208277, 9976472, 11075677, 510028, 2404230, 2601458, 3712913, 4748462, 5009844, 5078090, 6401287, 6401310, 6966413, 7050402, 8099167, 8909478 & 9988477. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR