Was heißt »Entscheidung« auf Türkisch?
Das Substantiv »Entscheidung« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:
- karar
- hüküm
Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen
Ich glaube nicht, dass das eine weise Entscheidung war.
Onun akıllıca bir karar olduğunu sanmıyorum.
Es ist deine Entscheidung.
O senin seçimin.
Du hast eine gute Entscheidung getroffen.
Sen iyi bir karar verdin.
Du hast drei Sekunden, um eine Entscheidung zu treffen.
Seçimini yapmak için üç saniyen var.
Tom war wegen der schwierigen Entscheidung, die er zu treffen hatte, in einem argen Zwiespalt.
Tom vermek zorunda olduğu zor karar nedeniyle kötü bir ikilemde kaldı.
Das ist nicht meine Entscheidung.
Bu benim kararım değil.
Tom muss eine Entscheidung treffen.
Tom karar vermek zorunda.
Es ist deine Entscheidung!
O senin kararın!
Das ist meine Entscheidung!
Bu benim kararım!
Meine Entscheidung hinsichtlich Mary werde ich später bekanntgeben.
Mary hakkındaki kararımı daha sonra bildireceğim.
Die Entscheidungen treffe ich.
Kararları ben alırım.
Immer diese Entscheidungen. Ich habe mich erstmal für ganz viel Kaffee entschieden.
Sürekli bu kararsızlıklar. Şimdilik çok çok kahveye karar verdim.
Glück ist eine Entscheidung.
Mutluluk bir seçimdir.
Tom hat eine entsetzliche Entscheidung getroffen.
Tom çok kötü bir karar verdi.
Ich bin es nicht gewohnt, Entscheidungen zu treffen.
Karar vermeye alışkın değilim.
Synonyme
- Abstimmung:
- oylama
- Resolution:
- tasarı
Türkische Beispielsätze
Hayatına kimin gireceğine kader karar verir, ama kimin kalacağına sen karar verirsin.
Adaletsizliğin hüküm sürdüğü bir dünyada, gerçekler acı çekerek ödenir.
Tom eve gitmeye karar verdi.
Tom, Mary'yi aramaya karar verdi.
Alkolin kötü yan etkilerini okuduktan sonra, okumaya son vermeye karar verdim.
Ben öğretmen olmaya karar verdim.
Bugünden itibaren derslerime daha çok çalışmak için karar verdim.
Erkek kardeşi yurt dışından dönünceye kadar düğünü ertelemeye karar verdiler.
Hedifi bilen, karar verebilir.
Boston'u ziyaret etmeye karar verdim.
Tom ve Mary sonunda evlenmeye karar verdi.
Tom bir rahip olmaya karar verdi.
Mary bir yoga öğretmeni olmaya karar verdi.
Tom bir keşiş olmaya karar verdi.
Şimdi karar vermen lazım.
Diğer konu hakkında kendim karar alacağım.
O doktor olmaya karar verdi.
Tom'a onu sevdiğimi söylemeye karar verdim.
Artık denememeye karar verdim.
O evi satın almamaya karar verdik.