Was heißt »er­war­ten« auf Türkisch?

Das Verb »er­war­ten« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • beklemek
  • ummak

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Ich erwarte eine Lieferung.

Bir kargo bekliyorum.

Ich habe kein so schönes Geschenk von dir erwartet.

Senden bu kadar iyi bir hediye beklememiştim.

Alles lief besser als ich erwartet hatte.

Her şey umduğumdan daha iyi gitti.

Tom kam einen Tag früher als erwartet zurück.

Tom beklenilenden bir gün daha erken döndü.

Tom weiß nicht, was Maria von ihm erwartet.

Tom Mary'nin ondan ne beklediğini bilmiyor.

Wir erwarten eine Veränderung.

Biz bir değişim bekliyoruz.

Einsamkeit und Tod erwarten sie.

Yalnızlık ve ölüm onu beklemektedir.

Was hast du denn erwartet, wie ich mich fühle?

Nasıl hissetmemi bekliyorsun?

Ich kann es gar nicht erwarten, dieses Mädchen kennenzulernen.

Bu kızla tanışmak için sabırsızlanıyorum.

Tom hatte nicht erwartet, dass etwas so Schlimmes passieren würde.

Tom bu kadar kötü bir şey olacağını beklemiyordu.

Tom hatte nie erwartet, dass sich Mary in John verlieben würde.

Tom Mary'nin John'a aşık olacağını hiç beklemiyordu.

Ich habe nicht erwartet, dass du antwortest.

Cevap vermeni beklemiyordum.

Du bist größer, als ich erwartet hatte.

Beklediğimden daha uzunsun.

Tom erwartete, dass Maria ihm helfe.

Tom, Meryem'in kendisine yardım etmesini umuyordu.

Ich hätte erwartet, dass er käme.

Onun gelmesini umuyordum.

Wer weder durch Butter noch Whiskey geheilt wird, hat keine Heilung zu erwarten.

Ne tereyağıyla ne de viskiyle tedavi edilemeyen birinin iyileşmesi beklenemez.

Wir haben das erwartet.

Biz onu bekliyorduk.

Du kannst nicht erwarten, dass ich dort hinkomme.

Benim oraya gelmemi bekleyemezsin.

Manchmal kommt Glück, wenn du es nicht erwartest.

Bazen mutluluk aniden gelir, beklemedin zaman.

So viele Dinge kommen zurück und sind wieder in Mode. Ich kann es kaum erwarten, bis Moral, Respekt und Intelligenz wieder im Trend sind.

O kadar çok şeyler geçmişimizden geri dönüp, moda olup tutuluyorlar. Ahlak, saygı ve zekâ'nın yine moda olacağı günleri iple çekiyorum.

Du erwartest zu viel.

Sen çok fazla şeyler bekliyorsun.

Tom erwartete niemanden.

Tom kimseyi beklemiyordu.

Synonyme

glau­ben:
inanmak
rech­nen:
hesaplamak
öngörmek
ver­mu­ten:
ihtimâl vermek
sanmak
tahmin etmek
varsaymak
zannetmek
vo­r­aus­set­zen:
gerekli olmak
varsaymak

Sinnverwandte Wörter

ver­lan­gen:
arzu etmek
dilemek
istek duymak
istemek

Türkische Beispielsätze

  • Tom, Mary'yi beklemek zorunda olduğunu söylüyor.

  • Tom'u beklemek istiyorum.

  • Tom o kadar uzun beklemek istemiyor.

Erwarten übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: erwarten. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2022, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Synonyme] OpenThesaurus-User: erwarten. In: OpenThesaurus – Das freie Wörterbuch für Synonyme, 2023, [online] openthesaurus.de, CC BY-SA 4.0
  3. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 383397, 1805240, 2150855, 3043759, 3097781, 3143508, 3159820, 3701059, 3704311, 3817841, 3834302, 3850286, 3887680, 4051469, 4186767, 4997987, 5962783, 6131520, 6850668, 7645726, 7769418, 7837269, 5919324, 4595031 & 1661787. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR