Was heißt »dort« auf Türkisch?

Das Adverb dort lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • orada
  • oradaki

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Mach den Schrank auf der linken Seite auf, dort sind die Flaschen.

Dolap kapağını sola doğru açın , şişeler oradadır.

Außer mir war niemand dort.

Orada benden başka kimse yoktu.

Ich wollte einfach nur so schnell wie möglich dort sein.

Bir an önce oraya varmak istiyordum.

Lass es dort, wo du es gefunden hast.

Onu bulduğun yere bırak.

Sie lebt dort nicht mehr.

Artık orada yaşamıyor.

Gibt es dort heißes Wasser?

Sıcak su var mı?

Dies hier sind Jungen und die dort sind Mädchen.

Bunlar oğlanlar, şunlar da kızlar.

Ich wurde dort geboren.

Orada doğdum.

Wichtig ist die Belüftung des Tunnels, die Rauchgase verdichten sich ja dort.

Duman gazları burada yoğuştuğu için tünelin havalandırılması önemlidir.

Tom hätte dort sein müssen.

Tom orada olmalıydı.

Fang dort an zu lesen, wo du aufgehört hast.

Bıraktığın yerden okumaya başla.

Ich war dort nicht einmal.

Orada bulunmadım bile.

Der Polizist erlaubte ihm, dort zu parken.

Polis ona orada park etmesi için izin verdi.

Ich schaffte es, rechtzeitig dort hinzukommen.

Oraya zamanında varabildim.

Er sagte mir, ich solle mich dort mit ihm treffen.

Bana onunla buluşmamı söyledi.

Gehen wir dort entlang!

Doğruca oraya gidiyoruz!

Sein Vater isst dort zweimal die Woche.

Onun babası haftada iki kez orada yemek yer.

Ich bin mir sicher, dass wir dort hinten nach links hätten abbiegen sollen.

Ben çok eminim ki; orada sola dönmeliydik.

Bis wann wirst du dich dort verstecken?

Ne zamana kadar orada saklanacaksın?

Sie wohnen dort.

Onlar orada yaşıyor.

Was hast du dort getan?

Orada ne yaptın?

Sie werden Tom dort nicht finden.

Onlar Tom'u orada bulmayacaklar.

Tom wusste nicht, dass Maria dort sein würde.

Tom Mary'nin orada olacağını bilmiyordu.

Deshalb binden sie das Kinn der Verstorbenen; was sie hier gesehen haben, sollen sie dort nicht sagen.

Ölülerin çenesini bağlarlar, burada gördüklerini orada söylemesinler diye.

Tom ist noch immer dort.

Tom hâlâ orada.

Bieg dort vorne links ab.

İleriden sağa dön.

Warum musste Tom dort wohl hingehen?

Tom niye oraya gitmeliymiş?

Es war niemand dort.

Orada hiç kimse yoktu.

Tom ist möglicherweise nicht dort.

Tom orada olmayabilir.

Wer ist am schnellsten dort?

Oraya en çabuk kim varacak?

Ich war 2013 dort.

2013'te oradaydım.

Toms Familie war auch dort.

Tom'un ailesi de oradaydı.

Sie haben dort, wohin wir letztes Jahr zusammen in Urlaub gefahren sind, ein Haus gekauft.

Onlar geçen yıl birlikte tatile gittiğimiz yerde bir ev satın aldılar.

Siehst du die roten Bademäntel, die dort drüben an den Haken hängen?

Orda askıya asılı bornozu gördün mü?

Wahrscheinlich bin ich in zwei Stunden dort.

Muhtemelen iki saate orada olurum.

Ich werde den ganzen Tag dort sein.

Bütün gün orada olacağım.

Ich glaube, ich kenne das Mädchen dort.

Sanırım oradaki kızı tanıyorum.

Du kannst nicht erwarten, dass ich dort hinkomme.

Benim oraya gelmemi bekleyemezsin.

Der Kater lebt jetzt bei Maria zu Hause, und es gefällt ihm dort sehr.

Kedi şu an Maria'nın evinde yaşıyor ve orayı çok seviyor.

Ich liebe es zu träumen, weil dort alles in Ordnung ist.

Hayal kurmayı seviyorum, çünkü orada her şey yolunda.

Veränderung kann schmerzhaft sein, aber nichts schmerzt mehr,als dort zu bleiben, wo man nicht hingehört.

Değişiklikler acı verebilir fakat ait olmadığın bir yerde olmak, daha acıdır!

Tom wird auch dort sein.

Tom da orada olacak.

Tom wollte dort sein.

Tom orada olmak istedi.

Tom kam dort zur Welt.

Tom orada doğdu.

Glaubst du wirklich, dass Tom dort sein wird?

Gerçekten Tom'un orada olacağını düşünüyor musun?

Geh auf dein Zimmer und bleib dort, bis dein Vater nach Hause kommt!

Odana git ve baban eve gelinceye kadar orada kal.

Er traute sich nicht, dort noch einmal zu erscheinen.

Orada bir kere daha görünmeye cüret edemedi.

Ich habe dich dort nicht gesehen.

Seni orada görmedim.

Willst du mich nicht fragen, warum er dort war?

Onun neden orada olduğunu bana sormak istemiyor musun?

Es ist sehr unwahrscheinlich, dass Tom rechtzeitig dort ankommt.

Tom'un oraya zamanında varması çok olası değil.

Er sollte inzwischen dort angekommen sein.

O, şimdiye kadar oraya varmış olmalıydı.

Lass uns gehen und ihn dort sehen.

Gidelim ve onu orada görelim.

Synonyme

ver­tre­ten:
temsil etmek

Antonyme

hier:
burada
buradaki
hü­ben:
burada

Türkische Beispielsätze

  • Tom orada.

  • Tom, orada mısın?

  • Benim dışımda orada kimse yoktu.

  • Merhaba? Hâlâ orada mısın?

  • Tom her zaman benimle aynı zamanda orada gibi görünüyor.

  • Alice dün orada olabilir, ama biz onu görmedik.

  • Başka hiç kimse orada değildi.

  • Mary'nin neden orada olmadığı Tom'a söylenmedi.

  • "Neden Macarca okuyorsun?" "Çünkü o orada."

  • Yoldayız, birazdan orada oluruz.

  • Bu kitabı istasyonun oradaki kitapçıdan aldım.

  • Kim ararsa arasın, orada olmadığımı söyle.

  • Bu adam gerçekten tembel. Ne zaman ofisine gitsem orada olmuyor.

  • Nerede hareket, orada bereket.

Dort übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: dort. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2023, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Thesaurus] OpenThesaurus-User: dort. In: OpenThesaurus – Das freie Wörterbuch für Synonyme, 2023, [online] openthesaurus.de, CC BY-SA 4.0
  3. [Satzbeispiele] User-generated content: Satz Nr. 1036, 370385, 374385, 477413, 743129, 783519, 915263, 1246142, 1296055, 1709756, 1711453, 1745726, 1811355, 1827963, 1950496, 2357768, 2461621, 2720390, 3215402, 3421429, 3460284, 3477991, 3522669, 3586920, 3755648, 4040067, 4043571, 4051825, 4051829, 4560080, 4983320, 5329225, 5388796, 5397499, 5408813, 5861932, 5984037, 6131520, 6467502, 6547720, 6629230, 6642112, 6714787, 6790156, 6967608, 7017940, 7775943, 8080209, 10291325, 12170660, 12177973, 12178113, 2037036, 1874937, 1641855, 3663515, 3842329, 1236006, 4051767, 4051770, 4481976, 9577284, 9635923, 11720795, 12011991 & 12167426. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR