Was heißt »Bit­te« auf Türkisch?

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Bitte unterschreiben Sie den Vertrag.

Lütfen sözleşmeyi imzalayınız.

Bitte erklären Sie es im Detail.

Lütfen ,ayrıntılı açıklayın.

Bitte pass auf dich auf, damit du dich nicht erkältest.

Soğuk almamak için, lütfen kendine dikkat et.

Bitte lies dieses Buch.

Lütfen şu kitabı oku.

Bitte stell diese Stühle weg.

Lütfen bu sandalyeleri bir kenara koy.

Bitte iss etwas!

Bir şeyler ye lütfen.

Bitte rufen Sie mich um neun Uhr vormittags an.

Lütfen beni sabah dokuzda ara.

Bitte sprechen Sie langsamer.

Lütfen daha yavaş konuşun.

Bitte zeigen Sie mir Ihren Pass!

Lütfen bana pasaportunuzu gösterin

Bitte schreiben Sie Ihren Namen in dieses Buch.

Lütfen bu kitaba isminizi yazın.

Bitte schick das Buch per Post.

Lütfen kitabı postayla gönder.

Bitte öffnen Sie die Fenster nicht.

Lütfen pencereyi açmayın.

Bitte zählen sie das Wechselgeld gleich nach. Spätere Reklamationen sind zwecklos.

Lütfen para üstünü hemen sayınız. Daha sonra şikayet etmenin faydası olmaz.

Bitte gib mir eine Tasse Kaffee.

Lütfen bana bir fincan kahve ver.

Bitte bring das Buch bis morgen zurück.

Lütfen yarına kadar kitabı getir.

Bitte behandle die Katze gut!

Lütfen kediye iyi davran.

Bitte denken Sie darüber nach.

Lütfen bunu düşünün.

Bitte bring mich ins Krankenhaus!

Lütfen beni hastaneye götür.

Bitte hilf mir bei meiner Hausaufgabe.

Lütfen ödevimde bana yardımcı ol.

Bitte erinnere mich daran, den Bericht abzugeben.

Lütfen bana evrağı teslim etmeyi hatırlat.

Bitte geh in die Schule.

Lütfen okula git.

Bitte schau mich nicht so an.

Lütfen bana öyle bakma.

Bitte kommen Sie wenigstens eine Stunde vor Abreise zur Abfertigung.

Lütfen yola çıkmadan en az bir saat önce işlemler için burada olunuz.

Lütfen işlemler için yolculuktan en az bir saat önce geliniz.

Bitte lass das jemand anderen tun.

Lütfen onu başka birine yaptır.

Ich habe gelogen. Bitte verzeih mir!

Yalan söyledim. Lütfen affet.

Bitte setzen Sie das auf meine Rechnung.

Lütfen bunu hesabıma geçirin.

Bitte erzähl mir die Geschichte ganz genau.

Lütfen bana hikayeyi ayrıntılı olarak anlat.

Bitte, achte auf mein Gepäck.

Lütfen bavuluma dikkat et.

Bitte gib mir die Antwort auf die Frage!

Lütfen bana sorunun cevabını söyle.

Bitte denke über das Problem nach!

Lütfen sorun hakkında düşün.

Bitte geben Sie eine gültige E-Mail-Adresse ein.

Lütfen geçerli bir e-posta adresi giriniz.

Bitte fällen Sie die Bäume nicht!

Lütfen ağaçları kesmeyiniz!

Bitte hab Verständnis für mich.

Lütfen bana anlayış göster.

Bitte ruf mich nicht mehr an.

Lütfen artık beni arama.

Bitte räumen Sie das Zimmer innerhalb von zwei Stunden.

Odayı iki saat içinde boşaltın.

Bitte rauche hier nicht.

Lütfen burda sigara içmeyin.

Bitte setz dich.

Buyur, otur.

Bitte schön, Sie wünschen?

Buyurun, arzunuz?

Bitte sing.

Lütfen şarkı söyle.

Ich muss deine Bitte ablehnen.

İsteğini geri çevirmek durumundayım.

Bitte berührt meine Haare nicht.

Saçıma dokunma lütfen.

Bitte vergessen Sie nicht, Eigennamen großzuschreiben.

Lütfen özel isimleri büyük harfle yazmayı unutmayınız.

Bitte sprechen Sie ein bisschen langsamer.

Lütfen biraz yavaş konuşun.

Bitte schön! Einen Kaffee für alle!

Buyurun! Hepiniz için bir kahve!

Bitte schick mich nicht mehr in die Schule.

Lütfen artık beni okula gönderme.

Wenn du in mein Leben eintreten möchtest: die Tür ist offen. Wenn du dich von mir entfernen möchtest: die Tür ist offen. Ich habe nur eine Bitte an dich: bleibe nicht in der Tür stehen, denn so blockierst du nur den Verkehr!

Eğer hayatıma girmek istiyorsan: kapı açık. Eğer benden uzaklaşmak istiyorsan: kapı açık. Sadece bir isteğim var senden: kapıda durma çünkü öyle trafiği tıkıyorsun!

Hayatıma girmek istersen: kapı açık. Benden uzaklaşmak istiyorsan: kapı açık. Senden sadece tek bir ricam var: kapı eşiğinde durma, (alternatifler için) yolu kapatıyorsun!

Bitte vergesst nicht, mich auch abzuholen!

Beni de götürmeyi, lütfen unutmayın!

Bitte komm zu mir!

Lütfen gel yanıma!

Bitte schalten Sie den Ton ein!

Lütfen sesi açarak izleyin!

Bitte ruf mich an! Ich vermisse dich so sehr!

Lütfen ara beni! Seni çok özlüyorum!

Liebe ist die beste Medizin. Bitte nutzt sie!

En iyi ilaç sevgidir. Lütfen kullanın!

Bitte urteile nicht über mich!

Lütfen beni yargılama.

Der gewünschte Lebenspartner ist derzeit leider nicht verfügbar. Bitte verlieben Sie sich zu einem späteren Zeitpunkt noch einmal!

İstenilen hayat arkadaşı şu anda mevcut değil. Lütfen daha sonra tekrar aşık olun!

Bitte lass mich nicht allein!

Lütfen beni yalnız bırakma!

Bitte schickt Hilfe.

Lütfen yardım gönderin.

Bitte beachten Sie auch, dass wir für diesen Fall 1000 EUR GOP benötigen.

Bu dava için 1000 avro teminata ihtiyacımız olduğunu lütfen unutmayın.

Bitte klicken Sie hier.

Lütfen buraya tıklayınız.

Bitte komm zu mir zurück!

Lütfen bana geri gel.

Synonyme

An­fra­ge:

başvuru

müracaat

An­trag:

arzuhâl

dilekçe

evlilik teklifi

önerge

At­ten­tat:

suikast

Für­bit­te:

şefaat

Ge­such:

dilekçe

Nach­fra­ge:

sürüm

talep

Über­fall:

saldırı

taarruz

Ver­lan­gen:

arzu

istek

özlem

Wunsch:

arzu

dilek

istek

Antonyme

Be­fehl:

emir

Türkische Beispielsätze

• Sizden çöpünüzü ormana atmamanızı rica ediyoruz.

• Tom'a bunu senin için yapmasını rica etmemi istiyor musun?

• Ona onu yalnız bırakmamasını rica etti.

• Onun beni eve götürmesini rica ettim.

• Yardımını rica ediyorum.

• Yarın Tom'u arayacağım ve yardım etmesi için ona rica edeceğim.

• Yardımınızı rica ediyorum.

• Yeni bir sehpa rica ediyorum ama arkadaşım eskisini saklamak istiyor.

• Ona ne kadar çok rica edersen, kabul etmeye o kadar az istekli olacaktır.

Übergeordnete Begriffe

Wunsch:

arzu

dilek

istek

Untergeordnete Begriffe

Für­bit­te:

şefaat