Was heißt »wie­der« auf Türkisch?

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

So viele Dinge kommen zurück und sind wieder in Mode. Ich kann es kaum erwarten, bis Moral, Respekt und Intelligenz wieder im Trend sind.

O kadar çok şeyler geçmişimizden geri dönüp, moda olup tutuluyorlar. Ahlak, saygı ve zekâ'nın yine moda olacağı günleri iple çekiyorum.

„Hast du mal wieder was von Tom gehört?“ – „Der ist für mich gestorben. Sprich seinen Namen in meiner Gegenwart nie wieder aus!“

"Tom'dan bir daha haber aldın mı?" "O benim için ölü. Bir daha onun adını anma benim yanımda!"

Kommt morgen wieder.

Yarın tekrar gel.

Nach dem Sturm wurde das Meer wieder ruhig.

Fırtınadan sonra deniz tekrar sakinleşti.

Sie hat den gleichen Fehler wieder gemacht.

O aynı hatayı yine yaptı.

Ich will dich nie wieder sehen.

Seni bir daha hiç görmek istemiyorum.

Sie hat immer wieder beteuert, dass sie unschuldig sei.

O sürekli suçsuz olduğunu iddia etti.

Komm nie wieder so sehr zu spät!

Asla tekrar bu kadar geç kalma.

Sie sagte immer wieder, dass sie unschuldig sei.

Durmadan masum olduğunu söyledi.

Du bist heute wieder sehr schlagfertig.

Bugün yine çok zekisin.

Tom versprach, das nie wieder zu tun.

Tom bunu bir daha yapmayacağına söz verdi.

Ich will dich nicht wieder verlieren.

Seni tekrar kaybetmek istemiyorum.

Sie kann jederzeit wieder mitkommen.

İstediği zaman yeniden gelebilir.

Nachdem ich diesen Schaden gemeldet habe, wird mein Versicherungsbonus wieder in den Keller sausen.

Bu hasarı bildirdikten sonra, sigortadaki bonuslarım hızla azalacak.

Komm wieder!

Yine gel!

Bald wird sie wieder an Kraft gewinnen.

Yakında tekrar güç kazanacak.

Hast du wieder Kopfweh bekommen?

Yine başağrın mı tuttu?

Schon wieder du?

Yine mi sen?

Die Kinder weinen schon wieder.

Çocuklar tekrar ağlıyor.

Beide lachten wieder.

Onların ikisi de tekrar güldü.

Tom hat sich wieder unanständig benommen.

Tom tekrar kötü davrandı.

Tom möchte wieder Geld von mir leihen.

Tom benden tekrar ödünç para almak istiyor.

Tom versprach, dass er mich nie wieder anlügen würde.

Tom bana tekrar asla yalan söylemiyeceğine söz verdi.

Ich denke, es passiert wieder.

Sanırım yine oluyor.

Du musst dafür sorgen, dass Tom nicht wieder zu spät in die Schule kommt!

Tom'un okula tekrar geç kalmadığından emin olmalısın.

Ich dachte, ihr würdet uns nie wieder besuchen.

Bizi tekrar ziyaret etmeyeceğinizi düşündüm.

Mach das nicht wieder!

Artık bunu yapma.

Wir sehen uns, wenn ihr wieder in die Wohnung zurückkommt.

Apartmanda geri görüşürüz.

Ich hab's wieder getan.

Bunu tekrar yaptım.

Gerade habe ich dir wieder geschrieben. Hat es schon geklingelt in deinem Herzen?

Az önce yine seni yazdım, çınladı mı yüreğin?

Bist du schon wieder auf meinem Profil?

Yine mi profilimdesin?

Schlaf nicht wieder ein!

Tekrar uyuma!

Sie hatten beschlossen, die Hochzeit zu verschieben, bis ihr Bruder wieder aus dem Ausland zurückkommen würde.

Erkek kardeşi yurt dışından dönünceye kadar düğünü ertelemeye karar verdiler.

Tom hatte einen Herzstillstand, aber die Ärzte schafften es, ihn wieder ins Leben zurückzuholen.

Tom'un kalbi durmuştu ama doktorlar onu hayata döndürmeyi başardılar.

Ich hab' es endlich wieder zurück, mein ihm geschenktes Herz!

Ona hediye ettiğim kalbimi, nihayet geri aldım!

Immer wieder gerne.

Her zaman seve seve.

Alles wird wieder gut.

Hey şey yoluna girecek.

Wir sehen uns morgen wieder.

Yarın yine görüşürüz.

Wir sehen uns morgen wieder! Schlaft gut!

Yarın yine görüşürüz! İyi uykular!

Jederzeit immer wieder gerne!

Her zaman seve seve yine!

Das ist wieder eine gute Teamarbeit.

Bu tekrar iyi bir ekip çalışmasıdır.

Bei uns schneit es wieder.

Kar yağıyor bizde yine.

In Deutschland hat es schon wieder geschneit. Leider hatte unser Hase einen Unfall. Die Lieferung wird sich daher etwas verzögern. Trotzdem frohe Ostern!

Almanya'da yine kar yağdı. Maalesef tavşanımız kaza geçirdi. O yüzden teslimat biraz gecikerek daha sonra gönderilecektir. Yine de mutlu Paskalyalar!

Auch wenn Orkane ausbrechen, ich bin der Frühling meiner Zukunft, der nach jedem Winter wieder aufblüht.

İçimde kıyametler kopsa da; ben baharıyım yarınlarımın, çiçek açarım her kışın ardından.

Es wäre gut dich wieder zu sehen.

Seni tekrar görmek güzel olurdu.

Er soll verschwinden und sich hier nicht wieder blicken lassen.

Gitsin bir daha buralara uğramasın.

Menschen, die zueinander gehören, finden auf wundersame Weise immer wieder zusammen.

Birbirini ait olan insanlar, her zaman mucisevi bir şekilde tekrar kavuşular.

Sie sah ihren Vater nie wieder.

O, babasını bir daha hiç görmedi.

Ich hatte unterwegs schon wieder eine Panne und warte auf den ADAC.

Yine yolda kaldım arıza ile ve ADAC'yi bekliyorum.

Gott sei Dank, du bist meine Hand, mein Fuß, meine Freiheit, und ich hab dich wieder.

Şükür kavuşturna, elim, ayağımsın, özgürlüğümsün ve yine benimlesin.

Ich versuche nochmal mein Glück. Hoffentlich klappt es wieder!

Şansımı tekrar deneyeceğim. İnşallah, yine olur ve biter!

Tom hatte schon wieder einen Anfall.

Tom bir kez daha nöbet geçirdi.

Kinder fallen und stehen wieder auf, so werden sie erwachsen.

Çocuklar düşe kalka büyüyor.

Ich brauche mal wieder Sand und Meer.

Yine kum ve denize ihtiyacım var benim.

Ich fühle mich wieder wie jung.

Kendimi yeniden genç gibi hissediyorum.

Vielen Dank für Ihre Hilfe und die freundlichen Gespräche. Ich hoffe, wir sehen uns nächstes Jahr wieder.

Yardımınız ve dostça sohbetleriniz için teşekkür ederim. Umarım gelecek yıl tekrar görüşürüz.

Ich will nicht wieder allein sein.

Tekrar yalnız olmak istemiyorum.

Morgen fahre ich wieder nach Hause.

Yarın eve geri dönüyorum.

Wir müssen uns wieder an die Arbeit machen.

İşe geri dönmeliyiz.

Der Arzt hat ihn wieder gesund gemacht.

Doktor onu tekrar iyileştirdi.

Sie hat bald wieder geheiratet.

O, çok geçmeden yeniden evlendi.

Tom sah seine Mutter nie wieder.

Tom annesini bir daha hiç görmedi.

Synonyme

aber­mals:

bir kere daha

yeniden

er­neut:

yeniden

yine

neu­er­lich:

yakın zamandaki

noch­mals:

bir kere daha

Antonyme

nicht:

değil

Türkische Beispielsätze

• Tom, Mary'yi tekrar görmek istedi.

• Hayatımı tekrar yaşayabilseydim, seni daha erken bulur, böylece seni daha uzun süre sevebilirdim.

• Maalesef ölüm kaçınılmaz ve her zaman çok üzücü. Ama bence hepimiz birbirimizi çok güzel bir yerde tekrar göreceğiz.

• Diyabetik ayak sendromu tekrar etme eğilimindedir.

• İstenilen hayat arkadaşı şu anda mevcut değil. Lütfen daha sonra tekrar aşık olun!

• Adam gibi bir açıklama bu tekrar vede tekrarcılar için: Hatalarımdan o kadar çok şeyler öğrendim ki, daha da çok hata yapmayı düşünüyorum.

• Bazen, üzerinden tekrar geçmeni önlemek için köprüler yıkmalısın.

• Sizi tekrar görmek güzel.

• Bana telefon numaranı söyle ve seni tekrar arayacağım.

• Sen tekrar gelene kadar her şeyi saklayacağım.

• Sen tekrar gelene kadar her şeyi muhafaza edeceğim.

• Tom, Maria' yı tekrar görmeyi özlemle bekliyor.

• O konuyu tekrar düşün.

• Sıklıkla ve çeşitli vesilelerle sözlerini tekrar ederdi, ki sözleri sahabenin aklına yerleşsin.

• Tom bunun tekrar olmayacağından emin olmak istiyor.

• O hatayı tekrar yapmadım.

• Asla yüzünü tekrar görmek istemiyorum.

• Hepinizi tekrar görmek güzel.

• Telefon tekrar çaldı.

• Tom'u tekrar hayatta göreceğimi hiç düşünmedim.