Was heißt »erklären« auf Türkisch?

Das Verb »erklären« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Ich kann es auch nicht erklären.: Onu ben de açıklayamam.
Du musst den Grund deiner Abwesenheit erklären.: Yokluğunun sebebini açıklamalısın.
Bitte erklären Sie es im Detail.: Lütfen ,ayrıntılı açıklayın.
Das erklärt, wieso die Tür offen war.: O, kapının niçin açık olduğunu açıklıyor.
Je mehr du erklärst, desto weniger verstehe ich.: Ne kadar çok açıklarsan, o kadar az anlıyorum.
Könntest du das genauer erklären?: Onu daha ayrıntılı açıklar mısın?
Ich kann alles erklären.: Durumu açıklayabilirim.
Ich weiß nicht, wie ich es erklären soll.: Nasıl açıklayacağımı bilmiyorum.
Er hat mir das erklärt.: O, onu bana açıkladı.
Kein Arzt kann das erklären.: Hiçbir doktor bunu açıklayamaz.
Tom musste Maria den Witz erklären.: Tom şakayı Mary'ye açıklamak zorunda kaldı.
Wie könnte man das Entstehen dieser Naturgebilde erklären?: İnsan doğanın bu yapılarının oluşumunu nasıl açıklayabilirdi?
Je mehr du es mir erklärst, desto weniger verstehe ich es.: Bana ne kadar çok açıklarsan, o kadar az anlıyorum.
Sollte ich das erklären?: Açıklamaz mıyım?
Lass mich meinen Standpunkt erklären.: Fikrimi açıklamama izin ver.
Ich habe Tom das erklärt.: Tom'a onu açıkladım.
Er erklärte alles.: O, her şeyi açıkladı.
Mein Englisch ist nicht gut genug, um mein Problem zu erklären.: İngilizcem, sıkıntılarımı açıklamaya yetecek kadar iyi değil.

Onun daha açık olması için tonlamanın nasıl yapılacağını açıklamak kolay değil.
Muhtemelen her bilim adamı bu imgeyi açıklamak için kendi teorisini geliştirecektir.