Was heißt »Pau­se« auf Türkisch?

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Du hast den ganzen Morgen über dieses Problem nachgedacht. Mach eine Pause, geh mittagessen.

Bütün sabah bu problem hakkında düşündün .Bir mola ver; öğle yemeğine git.

Sollen wir eine Pause machen?

Bir ara verelim mi?

Die Pause ist vorbei.

Mola bitti.

Vielleicht sollten wir eine kurze Pause einlegen.

Belki kısa bir mola vermeliyiz.

Es ist Zeit für eine kleine Pause!

Küçük bir mola için tam zamanı.

Jetzt brauchen wir eine Pause.

Şimdi ihtiyacımız olan şey bir mola.

Wir machen eine kleine Pause.

Biz hızlı bir mola alacağız.

Synonyme

Hi­a­tus:

hiyatus

yarık

Lü­cke:

boşluk

eksiklik

gedik

noksanlık

Stopp:

durak

Un­ter­bre­chung:

ara verme

inkıta

kesinti

sekte

Antonyme

Stun­de:

saat

zaman

Un­ter­richt:

ders

Türkische Beispielsätze

• Bu öğleden sonra beni ara.

• Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

• Beni ara!

• Sarı sayfalarda ara!

• Bu sözlük açık ara farkla en iyisi.

• Beni bu numaradan ara.

• Onu bu akşam ara.

• Bu akşam beni ara.

• Sonra da beni ara!

• Bizi ara!

• Lütfen beni sabah dokuzda ara.

• Lütfen ara beni! Seni çok özlüyorum!