Was heißt »kaputt« auf Türkisch?

Das Adjektiv »kaputt« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Mein Koffer ist kaputt.: Valizim kırık.
Die Dusche ist kaputt.: Duş bozuk.
Er war so freundlich und lieh mir sein Auto, als meins kaputt war.: Arabam bozulduğunda, kendi arabasını ödünç verme nezaketini gösterdi.
Mein Fernseher war kaputt; deswegen musste ich ihn zur Reparatur bringen.: Televizyonum bozuldu, bu yüzden onu tamire götürmeliyim.
Du hast alles kaputt gemacht.: Sen her şeyi mahvettin.
Das geht immer kaputt.: Bu hep bozulur.
Das geht nie kaputt.: Bu hiç bozulmaz.
Der Regenschirm ist kaputt.: Şemsiye bozuk.
So! Ich bin kaputt! Gute Nacht!: Tamamdır! Bittim! İyi geceler!
Ich lache mich kaputt.: Koptum gülmekten.

Çok yorgun gözüküyorsun.
Telefon bozuk, Bay Tamori.
Henüz yorgun değilim.
Biraz yorgun olduğunu söyledi.
Yorgun ve bitkin hissediyorum.
Kendimi yorgun hissediyorum.
Tom yaptığı yolculuktan sonra kendini tamamiyle bitkin hissediyordu ve toparlanmak için en az bir haftaya ihtiyacı vardı.
Çok yorgun görünüyorsun.
Benim kadar yorgun musun?
Gözlerim yorgun.
Tom bana çok yorgun olduğunu söyledi.
Bazen yorgun olan beden değil, ruhtur.
Tom Mary'nin çok yorgun olduğunu söyledi.
Morelim bozuk.
Sanırım, iki çeşit yorgun insan tipi var. Biri aşırı derecede uyku ihtiyacı olan, diğeri ise aşırı derecede huzur ihtiyacı olanlar.
Elbette ki herkese ve her şeye sinirlenebiliriz. Ama işte o zaman insanın morali hepten bozuk olur.
Kız kardeşim çok yorgun çünkü az uyudu.