Was heißt »hei­ra­ten« auf Türkisch?

Das Verb »hei­ra­ten« lässt sich wie folgt von Deutsch auf Türkisch übersetzen:

  • evlenmek

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

In Deutschland kann man nur im Standesamt heiraten.

Almanya'da bir kişi sadece evlendirme dairesinde evlenebilir.

Es hatte Zeiten gegeben, in welchen sich Tom gewünscht hatte, Mary nicht geheiratet zu haben.

Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.

Es ist schade, dass er sie nicht heiraten kann.

Ne yazık ki o onunla evlenemez.

Ich möchte Martyna heiraten.

Martyna ile evlenmek istiyorum.

Er will meine Tochter heiraten.

O, kızımla evlenmek istiyor.

Es steht außer Zweifel, dass er ihn liebt, aber er wird ihn nicht heiraten.

Onu sevdiğine şüphe yok ama onunla evlenmeyecek.

Tom war überrascht zu hören, dass Maria geheiratet hatte.

Tom Maria'nın evlenmiş olduğunu duyunca, şaşırdı.

Ich habe vor acht Jahren geheiratet.

Sekiz yıl önce evlendim.

Tom und Maria wollen heiraten.

Tom ve Maria evlenmek istiyor.

Natürlich musst du mal heiraten, mein Sohn. Wer wird für dich kochen?

Oğlum, tabii ki evlenmen gerekiyor. Kim sana yemek pişirecek?

Ich möchte Tom heiraten.

Tom'la evlenmek istiyorum.

Tom ile evlenmek istiyorum.

Ich möchte Mary heiraten.

Mary ile evlenmek istiyorum.

Ich möchte Heather heiraten.

Heather ile evlenmek istiyorum.

Sie heiratete kurz nach ihrem Universitätsabschluss.

Üniversiteyi bitirdikten kısa süre sonra evlendi.

Tom will Maria nicht heiraten.

Tom Mary ile evlenmek istemiyor.

In welchem Alter möchten Sie heiraten?

Kaç yaşında evlenmek istiyorsunuz?

In welchem Alter möchtest du heiraten?

Kaç yaşında evlenmek istiyorsun?

Tom und Maria beschlossen endlich zu heiraten.

Tom ve Mary sonunda evlenmeye karar verdi.

Er sagte, er liebe mich und wolle mich heiraten.

O beni sevdiğini ve benimle evlenmek istediğini söyledi.

Tom wollte Maria nicht heiraten.

Tom, Mary ile evlenmek istemiyordu.

Es gibt so viele schöne Menschen, warum soll ich überhaupt heiraten?

Bu kadar güzel insan varken neden evleneyim ki?

Wer könnte verhindern, dass ich ihn heirate?

Kim onunla evlenmeme engel olabilir?

Sie möchte einen Bankier heiraten, weil sie Geld liebt.

Parayı sevdiği için bir bankerle evlenmek istiyor.

Tom und ich wollen heiraten.

Tom ve ben evlenmek istiyoruz.

Ich brauche Google nicht mehr. Ich habe geheiratet. Meine Frau weiß jeden Mist.

Google'a ihtiyacim yok. Evlendim. Karım her boku biliyor.

Wenn du mich heiratest, bringe ich dir jeden Abend Schokolade mit, wenn ich nach Hause komme.

Benimle evlenirsen her akşam eve gelirken sana çikolata alırım.

Ich glaube nicht, dass er dich heiraten will.

Seninle evlenmek istediğini sanmıyorum.

Sie hat bald wieder geheiratet.

O, çok geçmeden yeniden evlendi.

Tom und Maria heiraten nächsten Monat.

Tom ve Mary gelecek ay evlenecekler.

Ich hätte Maria gern geheiratet.

Maria'yla evlenmek istiyorum.

Wenn er noch Junggeselle wäre, würde ich ihn heiraten.

O bir bekar olsaydı onunla evlenirdim.

Türkische Beispielsätze

Artık seninle evlenmek istemiyorum.

Heiraten übersetzt in weiteren Sprachen:

Quellen:
  1. [Übersetzungen] Wiktionary-Autoren: heiraten. In: Wiktionary – Das freie Wörterbuch, 2022, [online] de.wiktionary.org, CC BY-SA 3.0
  2. [Beispielübersetzungen] User-generated content: Satz Nr. 1471055, 1716772, 1768833, 1974606, 2030597, 2090479, 2171728, 2411164, 2750416, 2780461, 2786517, 2786519, 2786522, 3262647, 4435658, 4550152, 4550153, 4916416, 5071460, 5361100, 5398143, 6031625, 6215951, 6815154, 6850594, 6853339, 7999210, 9004007, 10045013, 10083709, 10665236 & 3842754. In: tatoeba.org, CC BY 2.0 FR