Was heißt »dort­hin« auf Türkisch?

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Ich gehe nicht dorthin zurück.

Oraya geri dönmeyeceğim.

Ich nahm ein Taxi, um rechtzeitig dorthin zu kommen.

Oraya zamanında varmak için bir taksiye bindim.

Leg das Buch dorthin, wo du es gefunden hast.

Kitabı bulduğun yere koy.

Ich erinnere mich nicht mehr an den Weg dorthin.

Oraya nasıl gidildiğini hatırlamıyorum.

Du brauchst nicht dorthin zu gehen.

Oraya gitmene gerek yok.

Tom musste allein dorthin.

Tom oraya yalnız gitmek zorunda kaldı.

Stell es dorthin.

Onu oraya bırakın.

Wie komme ich am besten dorthin?

Oraya en iyi şekilde nasıl gidebilirim?

Tom will nicht allein dorthin.

Tom oraya yalnız gitmek istemiyor.

Ich kann nie mehr dorthin zurückgehen.

Oraya asla tekrar geri gidemem.

Tom wollte nicht allein dorthin.

Tom oraya yalnız gitmek istemiyordu.

Ich gehe in die gleiche Richtung. Komm mit mir. Ich bringe dich dorthin.

Ben aynı yöne gidiyorum. Gel benimle. Seni oraya götüreceğim.

Warum gehst du weiter dorthin?

Niye oraya gitmeyi sürdürüyorsun?

Ich wollte einfach nicht, dass du allein dorthin gehst.

Oraya yalnız gitmeni istemedim.

Gehe dorthin!

Git oraya!

Wirst du morgen dorthin gehen?

Yarın oraya gidecek misin?

Weißt du, was Verzweiflung ist? Wenn dein Körper nicht dorthin gehen kann, wo dein Herz längst hingeflogen ist.

Çaresizlik nedir bilir misin? Kalbin kanatlanıp gittiği yere bedenin gidememesidir.

Tom geht oft dorthin.

Tom sıklıkla oraya gider.

Es ist mir egal, wie wir dorthin gelangen.

Oraya nasıl gittiğimiz umurumda değil.

Antonyme

hier­hin:

buraya

Türkische Beispielsätze

• Bir an önce oraya varmak istiyordum.

• Bazen tesadüf öyle yollar gider ki, oraya niyet ulaşamaz.

• Benim oraya gelmemi bekleyemezsin.

• Tom'un oraya zamanında varması çok olası değil.

• Artık oraya hiç gitmiyorum.

• Tom niye oraya gitmeliymiş?

• Doğruca oraya gidiyoruz!

• O, oraya gitmeye korkuyordu.

• O, şimdiye kadar oraya varmış olmalıydı.

• Sanırım birisi oraya gitti.