Was heißt »der­ar­tig« auf Türkisch?

Deutsch/Türkische Beispielübersetzungen

Eine derartige Methode ist veraltet.

Böyle bir metodun modası geçti.

Tom konnte ein derartig gutes Angebot einfach nicht ablehnen.

Tom, böylesine iyi bir teklifi reddedemezdi.

Tom ist nicht so ein Mensch, der derartige Dinge sagt.

Tom o tür şeyi söyleyecek adam türü değildir.

Türkische Beispielsätze

• Bilmediğiniz bir dildeki metinleri çevirmeye çalışmak, öyle ya da böyle, fikir oluşturmaya yardımcı olmaz.

• Onun erkek arkadaşıyım ve öyle kalacağım.

• Ben öyle yapmıyorum.

• Yok öyle yağma.

• "Sadece Tom'a sorun!" - "Ondan makul bir yanıt alacağımı düşünüyor musun?" - "Evet, kesinlikle öyle düşünüyorum."

• Sizde de aynen öyle oluyor mu?

• Mutluluk her an ulaṣabileceğin mesafede olsun, en yakın dostların her an yanında olsun, baṣlayan her yeni gün sana özel bir sevinç getirsin, öyle ki hayatını bu ışıklar daha da aydınlatsın.

• Gerçekten öyle mi?

• Evet! Aynen öyle! Sizde katılıyor musunuz?

• Öyle insanlar vardır ki onlara ihtiyacım vardır. Öyle insanlar vardır ki onları severim. Ve öyle insanlar vardır ki senin gibi onları sevdiğim için onlara ihtiyacım vardır.

• Ne yazık ki, öyle bir tepki yok.

• Bende de aynen öyle.

• Bazı şeyler hiç olmamış gibi öyle kolayca unutulamaz. Eski dosyalar gibi onları doğru çekmeceye düzenlemek yeterli. Hepsi bu kadar.

• Öyle bir yalnızlık vardır ki seversin. Öyle bir yalnızlık vardır ki tahammül edersin Ve öyle bir yalnızlık vardır ki bütün duyularını sarar. Bütün bu yalnızlıkları kabullenmeyi öğrenmelisin.

• Evet, evet, aynen öyle.

• Aynen! Ben de öyle düşünüyorum.

• Aynen öyle!

• Sadece sıkıcı kadınların düzenli evleri vardır! Kim öyle söylerse söylesin, gerçek değil. Ben kesinlikle sıkıcı değilim ama evim yine de oldukça düzenlidir. Neredeyse her zaman!

• Bazen tesadüf öyle yollar gider ki, oraya niyet ulaşamaz.

• Ne oldu ki? Niye öyle baktınız? Yanlış bir şey mi yaptım?